Marmara Denizi’nde görülen müsilajı (deniz salyası) temizleme çalışmaları, dün İstanbul Caddebostan Sahili’nde başladı. Ünlü isimlerin de katıldığı törende konuşma yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ‘2021 yılı sonuna kadar Marmara Denizi’nin tamamını ‘Koruma Alanı’ ilan edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın onayına sunacağız.’ dedi.
Bu arada İÜ Su Bilimleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ ve ekibi tarafından müsilajın doğal ortamında yararlı bakterilerle yok edilmesi için pilot proje başlatıldı.
Bu kapsamda, Prof. Altuğ’un hazırladığı pilot çalışma Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı onayına sunuldu.
Bakanlıkların pilot projeyi onaylaması üzerine Prof. Dr. Altuğ ve ekibine İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı onayı ile Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından Yenikapı’da müsilajın olduğu yerde bariyerli bir alan oluşturuldu.
Altuğ ve ekibi tarafından bu alanda multiparametre ile değişken çevresel parametrelerin başlangıç değerleri ölçüldü, ortamın doğal bakteri düzeyini belirlemek amacıyla deniz suyu ve müsilaj örneği alındı.
Bariyerle oluşturulan müsilajın olduğu doğal ortama üniversitedeki bilim insanlarının daha önce denizlerdeki çalışmalarında elde edilen yararlı bakteri karışımları verildi.
Pilot projeyle Marmara Denizi’nde görülen müsilajın doğal ortamında yararlı bakterilerle temizlenmesi amaçlanıyor.
Prof. Dr. Gülşen Altuğ, yaptığı açıklamada, pilot çalışmanın Çevre Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylandığını ve çalışmalara başladıklarını söyledi.
Marmara Denizi’nde gözlenen müsilaj örneklerinde patojen bakteri varlığından bahseden Altuğ, “Müsilaj örneklerinde yapmış olduğumuz bakteriyolojik çalışmalarda, müsilajın deniz suyundan daha fazla patojen bakteri taşıdığını gördük, bu durum doğal ortam bakterilerini baskılıyor.” diye konuştu.
Altuğ, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Akuatik Mikrobiyal Ekoloji Laboratuvarı’nda 2000 yılından bu yana Türkiye denizlerinden izole ettikleri bakterileri laboratuvar ortamında muhafaza ettiklerini ve bu çalışma için müsilajı ayrıştırmaya uygun metabolik özellikleri olan bakteri izolatlarını seçerek karışımlar oluşturduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Amacımız son 20 yıldır denizlerden izole ettiğimiz ve hangi enzimatik özellikleri ile hangi reaksiyonlarda yer aldığını bildiğimiz seçilmiş yerli bakteri izolatlarını kullanarak müsilajın ayrışmasına takviye sağlamak ve çevreye zarar vermeden biyolojik iyileştirme gerçekleştirmek. Laboratuvarımızda bulunan karbonhidrat, protein ve lipit katabolizmasında yer alabilecek bakterileri kullanarak sistemin takviye edilmesini amaçlıyoruz. Bozulan bakteriyolojik floranın tekrar iyileşmesi sürecini bu işi yapacak bakterilerle hızlandırmayı hedefliyoruz. Daha önce denizden izole ettiğimiz ve metobolik özelliklerini bildiğimiz bakteri karışımları ile müsilajın giderimini sağlamak amacı ile hazırladığımız karışımlar tamamen yararlı bakterilerden oluşuyor. Uyguladığımız yöntem doğal sürecin dışında hiçbir farklı malzeme, materyal veya metot içermiyor.”
“Deniz ortamının dinamik doğal koşullarında saha çalışmasının yapılmasını önemli”Yapmış oldukları uygulamanın laboratuvar ortamında başarılı olduğunu bildiklerini anlatan Altuğ, “Deniz ortamının dinamik doğal koşullarında saha çalışmasının yapılmasını önemli. Yenikapı Limanı’nda müsilaj ortamına bakterilerin ilave edilmesi ile ortamdaki çözünmüş karbonhidrat miktarı ve polisakkarit türevlerindeki değişimlerin analizlerle takibi ve böylece parçalanma sürecinin verilerle tanımlanmasını hedefliyoruz. Kimyasal analizler için İ.Ü. Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Kimyasal Oşinografi uzmanı araştırmacılarla çalışarak bu konunun disiplinler arası çalışmalarla çözüm sunmasını amaçlıyoruz.” dedi.