Alman Arte Televizyonu, önceki günkü akşam bülteninde Adana'yı "Avrupa’nın yeni çöp merkezi" olarak ekranlara taşıdı. Adana’da yapılan çekimlerde bölge halkının Avrupa ülkelerinden gelen çöplerden şikayeti yansıtıldı. Haberde, Avrupa’dan gelen çöplerin yasa dışı olarak ormanlık alanlara, dere kenarlarına döküldüğü ve çevreyi tehdit ettiği belirtildi. Peki ama Avrupa’nın çöpü Adana’ya neden ve nasıl geliyor? İşte bu sorunun peşine düştüm…
Çöp tacirleri…Alman Arte Televizyonu’ndaki habere yansıyan Adana’da ormanlık alanlara, derelere dökülen Avrupa çöpü, aslında geri dönüşüm endüstrisinin karanlık kısmı…
Şöyle ki; Adana’da çok sayıda geri dönüşüm tesisi bulunuyor. Bu tesisler de başta İngiltere, Almanya, İrlanda, İtalya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinden plastik çöp ithal ediyor. Çöp ithalatı tabii ki sadece geri dönüşümü mümkün olan çöpler için yapılmalı. Ne var ki öyle olmuyor. İşte burada devreye çöp tacirleri giriyor. Dönüşümü mümkün olmayan çöpler de Avrupa’dan getirtilip yasadışı olarak doğaya terk ediliyor, çoğunlukla da tarım arazilerine dökülüyor. Geri dönüşümü yapılan çöplerin de katı atık tesislerinde yok edilmesi gerekiyor. Fakat işlenmiş çöpler de doğala bırakılıyor. Yasadışı olarak dökülen bu çöpler yok edilmek için yakıldığında da çevre felaketine kapı aralanıyor. Zira çöplerin dumanıyla tüm bölgeye zararlı maddeler, ağır metaller, dioksin gazı yayılıyor.
Aslında Adana’daki bu çöp sorunu yeni değil, 2018’den beri yaşanıyor ve her geçen gün de katlanarak artıyor. Alman Arte Televizyonu’na da konuşan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, 2018’den beri kaçak çöp ithalatıyla mücadele ediyor ve Adana’yı bekleyen çevre felaketinden şöyle bahsediyor:
“Yanan çöpler birçok kimyasal barındırıyor. Ve bu duman arazilerin üzerine çöküyor. İşin altından kalkmanın ancak bir yolu var. O da plastik ithalatı tamamen yasaklanmalı.”
Maliyetten kaçmak için…Adana Büyükşehir Belediyesi kaynaklarından aldığım bilgiye göre de geri dönüşüm firmalarının ithal ettiği çöplerin hatırı sayılır bir kısmını geri dönüşümü mümkün olmayan çöpler oluşturuyor. Geri dönüştürülemeyen ve dönüşüm için gerekli işlemlerden geçen çöplerin katı atık tesislerinde yok edilmesi gerekli fakat bu tesisler de yeterli değil. Zaten genellikle maliyetten kaçmak için çöpler katı atık tesisine verilmeyip çevreye bırakılıyor. Belediye ve İl Çevre Müdürlüğü’nün denetimleriyle çöpleri yasadışı olarak arazilere atan nakliye şirketlerine ceza yazılıyor fakat anlaşılan o ki bu denetimler yeterli olmuyor.
Türkiye'nin AB ülkelerinden 2019'daki atık ithalatı 11,4 milyon tonEurostat tarafından açıklanan rapora göre; AB tarafından ihraç edilen atıkların en büyük hedefi Türkiye. 2019 yılında Türkiye AB’nin atık ihracatının 11,4 milyon tonluk hacmini karşılarken, bu rakam 2004 yılının neredeyse 3 katını oluşturuyor. Raporda Türkiye’yi 2.9 milyonla Hindistan, 1.9 milyonla Birleşik Krallık, 1,6 milyonla İsviçre ve 1.5 milyonla Norveç takip ediyor.