Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Genel olarak depremle mücadelenin değerlendirilmesi, tek bir gündemle toplanmış MYK icra ediyoruz. Bir andan enkaz altındakilere ulaşmanın umudunu canlı tutuyoruz, devamının gelmesini umut ediyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. 10 İl olarak zikrediyoruz, Elazığ da 11. il olarak Afet bölgesi olarak zikredilecektir.
"3 binden fazla artçı gerçekleşti"Depremin ilk anından itibariyle devlet üstün bir gayret sarf ediyor. 3 binden çok artçı deprem gerçekleşti. Adana'da bile ikinci deprem şiddetli şekilde etkilendi. 6 vatandaşımızdan biri bu depremden doğrudan etkilendi. 35 binin üzerindeki vatandaşımız hayatını kaybetti, hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Kaybettiğimiz vatandaşlarımızın acısını hep hissedeceğiz.
"Karşılaştığımız en büyük afet"Bölgede son 100 yılda yaşanan en büyük doğal afet ile karşı karşıyayız. Karşılaştığımız en büyük afet diyebiliriz. Dışarıda kalan vatandaşlarımız için devlet ve vatandaşlarımızın hep birlikte yardıma koştuğunu görüyoruz. Maddi manevi destek çabası gösteren herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Büyük bir kuvvet ve koordinasyonla mücadele sürdürülmeye çalışıyor. 200 binden fazla vatandaşımız başka illere tahliye edilmiş oldu.
"Siyasi tartışmaların parçası olmadık"Pek çok tartışma da yaşanıyor. Biz siyasi tartışmaların parçası olmadık, olmayacağız. Bölgeye gidenler, miting yapar gibi yıkım siyaseti yapsalar da bunları not ediyoruz. Şunu söylemek isterim, birçok propaganda da yapılıyor.
100 ülkeden yardım talebimize yanıt verilmiştir, 10 binden fazla arama kurtarma ekibi buraya gelmiştir. Maddi ve aynı yardımları saymıyorum. Herkes, devletlerin gücünü aşan bir afet olduğu konusunda mutabık. Sahaya hakim olan asli şey, koordinasyon ve kurumların çabasıdır.
Kuşkusuz içerideki kahramanlarımızın her birine onların gayretlerini görerek şükran duygusu ile onları selamladık. Çeşitli ülkelerden gelen bütün milletlerin arama kurtarma ekiplerine de teşekkür ederiz. Deprem yardımları konusunda, Cumhurbaşkanımız kapsamlı bir açıklama yaptı. 10 bin liralık yardım hesaplara yatırılmaya başlandı. Bunlar artarak devam edecek, hiçbir vatandaşımız yalnız bırakılmayacak.
Yalan Haberler de, yıkıcı etkiler yarattı. Örneğin Hatay'da baraj yıkıldı gibi bir yalan kayıtlara geçti. Kayıtlar yok ediliyor diye infial yaratılmaya çalışılıyor. Bunların hepsiyle de mücadele ediyoruz, hukuki açından gereği yapılması için gerekenler yapılıyor.
"Çocukların yalnız bırakılması söz konusu değil"Anne babasını bulamamış çocukların durumu soruluyor, bu çocukların yalnız bırakılması söz konusu değildir. Bu çocukların güven altında olduğunu belirtmek isterim. Genç arkadaşlarımız, gördük ki gönüllü anne olmuşlar ve ilgileniyorlar. Güvenlik güçlerimiz tedbirleri almış ve onlar devlete millete emanettir. Hiçbir şekilde sahipsiz bırakılmayacaklardır.
Hiç kimsenin şurada şu saatte deprem olacak diye bir şey söylemesi söz konusu değil. Bu tip söylemlere de itibar edilmemesi gerekiyor. Hasarlı binalara girilmemesi gerekiyor, bu çalışmalar da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılıyor. Bütün kurumlar ve çeşitli partilerden belediyeler, AFAD'ın çalışmalarına destek verdiğinde bu kaynaklar vatandaşlarımızın yaralının sarılması için sevk ve idare ediliyor. Her kesimden bu çalışmalara destek veren herkese teşekkür ederiz.
"Hırsızlık ve yağma olayları münferit"Hırsızlık ve yağma gibi olayların münferit olduğunu ifade etmek gerekiyor. Hiç kimse kendisi müdahale etmesin, güvenlik güçlerine Haber versinler. Büyük yalanlardan biri de eski bir siyasetçi tarafından ortaya atıldı. Suriye sınırı açıldı, Suriyeliler bu tarafa geliyormuş. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? 'Sınırlar delik deşik, daha çok Suriyeliler geliyor' gibi bir yaklaşım çok vahşi ve iyi niyetli olmayan sorumsuz davranıştır. 100 yılın afeti denilen böyle bir afet karşısında milletimiz dayanışma içindedir, milletimiz arasında bir çatışma varmış gibi söylenen sözlerin tamamının yalan olduğunu ifade edebilir.