Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'daki toplu açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
"AK Parti'yi kurduğumuzda buraya geldik, 'iktidara gelirsek bizden ne istiyorsunuz' diye sordum. Bize verilen cevap 'OHAL'i kaldırdık' oldu. Söz verdik, sözümüzü yerine getirdik. Biz ret, inkar, asimilasyon politikalarını ortadan kaldırıp, asırlık meselelerin çözümüne yöneldik. Terörden besleyenler, sırtını size değil de PKK'ya terör örgütüne dayayanlar ne yaptı?
Utanmadan, yüzü kızarmadan, bozuk plak gibi sürekli barış, demokrasi, kardeşlik diyenlerin maskelerini hep beraber indirmeye var mıyız? Bunların eş başkanı çıkmış, 'AK Parti kadınların başına gelmiş en büyük felakettir' demiş. Asıl KCK, PKK, PYD'siyle benim Kürt kardeşlerimin kanını, iliğini sömüren bu halkın başına gelmiş en büyük musibettir. Son 40 yılda öldürdükleri, dağa çıkardıkları, hayatını kararttıkları 50 bin Kürt kardeşimin kanına giren bunlar değil mi?
Kurdukları partilerde demokrasi kelimesini hiç eksik etmediler. Hangi demokraside seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları, teşkilat yöneticileri örgüt üyelerine hesap verir? Hangi demokraside altyapı, üstyapı hizmetleri için merkezin verdiği araçlar hendek, çukur kazmak için kullanılır. Bunlar demokrasi istismarcısı, demokrasi düşmanıdır.
Hangi demokraside devletin yatırım için gönderdiği ödenekler yollara mayın için kullanılır. Gezi olaylarını, 17-25 Aralık Emniyet-Yargı darbe girişimini hatırlayın. Ülkeyi istikrarsızlık batağına sürmek için oynanan oyunları, 15 Temmuz darbe girişimini, ekonomik tuzakları hatırlayın. Biz bu mücadeleyi sizlerle yürüttük, sizlerle zafere ulaştırdık.
Diyarbakır Cezaevi'ni boşaltıyor ve kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz. Diyarbakır'ın hafızasındaki bir kötü anıyı ortadan kaldırmış oluyoruz. Şehrimize hayırlı olsun.
Bu istismarcılar sürekli Kobani diyorlar ya. Oraya gidin bakalım Kürt kardeşlerimize neler çektiriyorlar. Çocukları silah altına alıyorlar, 13 yaşındaki Kürt kızlarımızı dağa kaçıranlar bunlar değil mi? Bunlar hangi namustan bahsediyorlar? Bunlarda ne edep ne namus var. Bunlar kirli. Her türlü riski göze alarak başlattığımız çözüm sürecini sizler biliyorsunuz. Yeter ki anneler ağlamasın, akan kan dursun, her meşrepten her inançtan insan kardeş olsun dedik. Samimiyetle başlattığımız bir süreci provoke ettiler. Zehirledir. Bu tuzağa düşmediğiniz için her birinize saygılarımı sunuyorum.
Bunlar, unutmayın Kürt düşmanı. Çünkü bunlar insanlık düşmanı. Bunlar coğrafyamızın, medeniyetin düşmanı. Bunların olduğu yerde vicdan, örf kalmaz. Bunlar 1940'lı yıllardaki tak parti yönetimindeki CHP zihniyetinin günümüzdeki versiyonudur. Şimdi CHP, HDP, İYİ Parti beraber yürüyorlar mı? Al birini vur ötekine. Bunların birbirinden hiç farkı yok. HDP'nin İstanbul ve diğer şehirlerde CHP'ye verdiği destek bu ideolojik akrabalıktır.
Evet çözüm sürecini biz başlattık ama sonlandıran biz olmadık. Bunların gizli gündemleri, art niyetleri sonlandırdı. Hiçbir zaman meşru, demokratik, hukuk düzeninde siyaset yapmayı düşünmediler. Diyarbakır'ı, Sur'u köstebekler gibi kazananlara 'siz ne yapıyorsunuz' demediler. Allah için söyler misiniz dünyada hangi devlet, demokrasi, adalet, vicdan bunlara müsaade eder. Dayatma, terör bunların ruhuna işlemiş. Ne diyorlar, 'Bizim PKK ile ilişkimiz yok' diyorlar. Bunların işi gücü yalan. Yanındaki ortağı CHP, onun da işi gücü yalan. Akşam yalan, sabah yalan. Yalandan mağduriyet, dışlanmışlık edebiyatı yapıyorlar.
Ankara, İstanbul, Edirne, Trabzon belediyesi hangi haklara sahipse hepsi bunlara da tanındı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı'nı Kandil'in komiseri diye ne idüğü belirsiz birine hesaba çektirdiler. Bu ne idüğü belirsiz birine bodrumda tokatlattırdılar. Devletin görevlendirdiği kamu personeline kayyum diyenler, örgütün gönderdiği çapulcular karşısında bunlar hizmet etmediler mi? Asıl bunları görevden almazsak sizlere ihanet etmiş olurduk. Bunlar sadece slogan atar biz hizmet üretir, eser yaparız. Aramızdaki fark işte budur.
Seçimlerde 'seni başkan yaptırmayacağız' diye ortalığı inletenlerin Yasin Börü'nün kanının hesabını verdiklerini gördünüz mü, duydunuz mu? Tüm bu hıncın tek sebebi, aynı günlerde katledilen diğerleri gibi Yasin'in kendilerinden olmamasıdır. Bu zulme ortak olan herkes bu dünyada, öteki dünyada cezası mutlaka çekilecektir.
Anneler için samimiyetle başlattık, istismar edip yıktılar. Dün akan kanı sürdürmek için çözüm sürecini baltalayanlar şimdi CHP ile işbirliği yapıyorlar. Sizden ricam bunları gördünüz her yerde yakalarına yapışın, sorun; çözüm sürecini bitirmek için kim size talimat verdi, bunu sorun. Suriye'de önünüze gelen herkesin apartı olma talimatını kimden aldınız bunu sorun.
Türkiye tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini bizim dönemimizde yaşamıştır. Bu çerçevede Diyarbakır'a son 10 yılda 46 katrilyon lira yatırım yaptık. 6207 adet yeni derslik kazandırdık. Yurt yatak kapasitemizi 5 bin 300'e çıkardık. 42 spor tesisini sizlerin hizmetine sunduk.
Şimdi sizlere bir müjde. Diyarbakır 1000 yataklı Kayapınar Şehir İhalesi'nin yapımını 19 Temmuz'da gerçekleştiriyoruz. TOKİ vasıtasıyla Diyarbakır'da konut projesini hayata geçirdik. Gelecek nesillere miras bırakacağımız millet bahçelerinden Diyarbakır'da 6 adet projemiz var. Terör nedeniyle büyük zarar gören Sur ilçemizi, suriçini adeta baştan aşağı yeniledik, yaptık, yapıyoruz.
Diyarbakır'ı şehir içinde raylı sisteme kavuşturmak için kolları sıvadık. Diyarbakır Büyükşehir Belediyemiz, özellikle yol, içme suyu, kanalizasyon altyapısı, halı saha, yurt, çevre düzenlemesinde 410 milyar liralık yatırım yaptı. Dicle Barajı'ndan suyu almak kaydıyla inşallah susuzluğu Diyarbakır'daki hemşerilerimize çektirmeyeceğiz. 47 bin iş yerimize 2,5 milyar liralık prim teşviki verdik.
Bugün Diyarbakır'a elimiz boş gelmedik. Toplam yatırım bedeli 2,5 milyar lirayı bulan yüzlerce eser ve hizmetin açılışını yapmak için sizlerin karşınızdayız."