Emekli askerlerin Gara Dağı'na yapılan operasyonu analiz ettikleri haber dosya'da Işık, Atabay, Ergen ve Çitlioğlu'na göre askeri birçok riski barındıran ve özel kuvvetlerde "Direkt görev nokta operasyonu" olarak değerlendiren bir operasyon ve onlar bu operasyonu başarılı olarak buluyorlar
The Independentturkish'den Ali Kemal Erdam imzasıyla yayınlanan haber dosyada emekli askerler, akademisyenler görüşlerini aktarıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK), Irak'ın sınırları içinde bulunan Gara Dağı'nda PKK tarafından geçmiş yıllarda kaçırılan güvenlik görevlilerinin rehin tutulduğu bir mağaraya düzenlenen operasyonda Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli üç asker şehit olurken, üçü de yaralandı.Operasyon sırasında 2015 ve 2016'da kaçırılarak rehin tutulan 13 görevlinin de PKK'lılarca şehit edildiği anlaşıldı.
Operasyon yapan timin kendilerine de ateş açan PKK'lıları etkisiz hale getirdikten sonra mağaraya girmeyi başardığı ve şehitlerin cenazelerini de alarak üslerine döndüğü açıklandı.
Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamalarda operasyonun planlandığı gibi "başarıyla" sonuçlandırıldığı duyuruldu.
Yaşanan son operasyonun Türkiye'nin geçmişte yaptığı birçok operasyondan farklı yanları olduğu bir gerçek.
Türkiye, sınırından neredeyse 40 kilometre güneydeki bir hedefe özel kuvvetler ile nokta operasyon yapılarak sonuca ulaşılmaya çalışıldı.
Sosyal medyada operasyona dair birçok yorum yapıldı.
Peki TSK nasıl bir operasyon yaptı? Genel hatlarıyla operasyon başarılı mı yoksa başarısız mı oldu?
Operasyonla ilgili değerlendirmeleri emekli askerlere ve savunma konularında bilgi sahibi uzmanlar yaptı.
Operasyonun özel kuvvetlerdeki adı: "Direkt görev nokta operasyonu"
Stratejik Düşünce Enstitüsü Güvenlik ve Savunma Koordinatörü Emekli Albay Mithat Işık, eski bir özel kuvvetler komutanı.
Işık, geçen günlerde Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, Gara operasyonunun güçlüklerine dikkati çekmişti.
Konuyla ilgili yeni değerlendirmesini sorduğumuz Işık, özel kuvvetlerde bu operasyonun "Direkt görev nokta operasyonu" olarak adlandırıldığını kaydetti.
"Hedefin üzerine ya da 5-10 metre yakınına iniliyor"Işık, bu operasyonlarda gelen istihbarata göre hedefin ya direkt üzerine ya 5-10 metre uzağına inildiğini, daha helikopterden inerken hedeflere ateş edilmeye başlandığını belirterek sözlerini söyle devam ettirdi:
Arazide gerçekleştirilen direkt görev nokta operasyonları bütün operasyonlar arasında risk açısından ilk sıralardadır. Çünkü bir binaya operasyon yapsan binanın planına ulaşabilirsin ve içeridekilerin kaçacakları yeri olmayabilir. Ama arazide durum farklı. Arazinin karşı tarafa da verdiği üstünlükler vardır. Helikopterler vurulup düşebilirdi. Çünkü en yüksek yerde 'tepeci' dedikleri nişancıları oluyor. Kolay kolay hiçbir devlet bu riski göze almaz, hedefi bombalayıp geçerdi. Ama Türkiye'nin 13 vatandaşımızı kurtarmak adına bu büyük riski göze aldığı görülüyor.
"İlk olarak tim komutanları iner"Şehit olan iki yüzbaşının da tim komutanı olduğunu belirten Işık, bu tür operasyonlarda ilk olarak helikopterlerden tim komutanlarının indiğini belirterek, bu yüzbaşıların ilk ateş sonucu şehit olduğunu kaydetti.
"Türkiye, özel kuvvetlerdeki gücünü gösterdi"Işık, buna karşın operasyonun bütün yönleriyle iyi planlanmış bir olduğunu, Türkiye'nin özel kuvvetlerdeki gücünü gösterdiğini öne sürerek, "PKK'ya Gara'da kalamayacağının mesajı verildiği gibi, terör örgütünü destekleyen ülkelere de nerede olursa olsun 'Türkiye'nin oraya müdahale edebilecek gücü' olduğu gösterildi" değerlendirmesinde bulundu.
"Oyukları kazarak barınaklar oluşturuyorlar"Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli olduğu sırada Gara'ya yönelik 10 ayrı operasyona katıldığını kaydeden Işık, buranın doğudan batıya doğru uzanan oldukça yüksek yedi sırt ve bu sırtlar arasındaki derin dere yataklarından oluştuğunu belirterek şöyle devam etti:
Bu dere yataklarının yamaçlarında yer yer 100-150 metreyi bulan çok sarp kayalıklar mevcut. Dere yataklarında bazı yerler birbirine çok yakın. Örgüt militanları özelikle derelerin birkaç parçaya bölündüğü noktalarda gizleniyor. Bölgedeki oyuklar, doğal mağaralar PKK'lılarca makinelerle delinerek birbirine bağlanarak suni mağaralar, barınaklar oluşturuluyor. Muhtemelen bu mağarada bu şekilde oluşturuldu.
"Mağaranın yerini Kürt yönetiminin istihbaratı vermiş olabilir"Işık, Gara'nın barınmaya ve saklanmaya müsait bir yer olmasından dolayı da zamanında Peşmergelerin Saddam Hüseyin ile olan savaşlarında en önemli üsleri olduğunu hatırlattı.
Bölgeyi son derece iyi bilmelerinden dolayı operasyon yapılan mağaranın istihbaratını Bölgesel Kürt Yönetimi'nin istihbaratının vermiş olabileceğini öne süren Işık, "Çünkü Gara'nın hemen yanında Duhok ve Amediye yolu geçiyor. Bundan dolayı Permergeler, Gara'da PKK'nın güçlenmesini istemez. Bu onların da güvenliğini riske atar" ifadelerini kullandı.
21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Strateji Kurul Üyesi Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay da her operasyonu ayrı değerlendirmek gerektiğini belirtti.
"Özellikle nokta operasyonları diğer operasyonlara göre farklı özellikler gösterir" diyen Atabay, "Gara'da yapılanın bir kurtarma operasyonu olduğu anlaşılıyor. Gara Dağı, biraz derinlikte bir bölge. Buradaki operasyon için iyi bir istihbarat çalışması yapıldığı ve model arazi üzerinde çalışıldığı görülüyor. Bu açılardan bakıldığında planlama ve uygulama açısından iyi bir operasyon ancak burada terör örgütünün insani duygulardan uzaklaşmış bir acımasızlığı söz konusu" diye konuştu.
"Geçmişteki operasyonlardan ayırt edici özellikler içeriyor"Her hareketin kendine göre bir riski bulunduğunu aktaran Atabay, "Risk en aza indirerek harekat icra edilir. Yapılan harekata hava hücum harekatı diyoruz. Türkiye, daha önce de pek çok kereler hava hücum harekatları yaptı. Ancak bir özel kuvvetler timinin istihbarata dayalı olarak indirilip, bir noktaya operasyon yaptığını düşünürsek bu geçmişteki diğer operasyonlardan ayırt edici özellikler içeriyor" dedi.
Nokta operasyonlarında kesin istihbaratın önemli olduğunu kaydeden Atabay, "Gizli tutulması lazım. Operasyonu çok az kişi bilir. Operasyon saatinde düğmeye basılır. Son operasyonun gizlilik içinde yapıldığı görülüyor. Bu açılardan düşünüldüğünde başarılı bir operasyon. Örgütün ilk başta şok yaşadığı görülüyor" yorumunu yaptı.
Emekli Jandarma Kurmay Albay Aziz Ergen de Gara'ya ilk defa 1992 yılında Bolu Komando Tugayı tarafından operasyon yapıldığını ve bu operasyonda PKK'ya ağır kayıplar verdirildiğini hatırlatarak, son operasyonun rehineleri kurtarmayı amaçlayan bir uçar birlik harekatı olduğunu söyledi.
"Operasyon başarılı ama rehinelerin kurtarılamaması üzücü"Operasyonun planlama, istihbari açıdan başarılı olduğunu kaydeden Ergen, rehinelerin kurtarılamamasının üzücü olduğunu belirtti.
Ergen, son operasyon ile TSK'nın olası Kandil ve Sincar harekatları öncesinde bir durum üstünlüğü sağladığını kaydetti.
Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Danışmanı Ercan Çitlioğlu yapılan operasyonun bir uçar birlik harekatı olduğunu tekrar ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Dost unsurların bulunmadığı, tamamen düşman bir araziye uçar birlik harekatı düzenlemek riskli bir operasyondur. Çünkü uçar birlik harekatında ağır silah götüremezsin. En fazla yanında omuzdan atılan roketatarlar, portatif havanlar ve makineli tüfekler vardır. Karşı tarafın ateş gücü daha fazlaysa ve takviye alma şansı varsa harekatı başarıyla sonuçlandırmak zordur. Uçar birlik harekatı öncesinde bölge uçaklarca, toplarla vurularak yumuşatılabilir. Ancak harekat başladıktan sonra hava desteği de alamazsınız. Çünkü düşman ile iç içe geçersiniz.
"Operasyonu her açıdan başarılı görmek gerekiyor"Nokta hedefe yönelik uçar birlik harekatlarında operasyon yapılacak arazi şartlarının, düşman unsurların silah sistemleriyle ilgili geniş araştırma yapılması gerektiğini belirten Çitlioğlu, "Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasından anlaşıldığı üzere bu yapılmış. Bu açılardan bakıldığı zaman her açıdan operasyonu başarılı görmek gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.