İsrail'de zorunlu askerlik süresi 18 yaşına gelen erkekler için 32 ay, kadınlar için ise 24 ay olarak uygulanıyor. Bunu reddeden herkes 200 güne kadar varan hapis cezası ve toplumsal baskı ile karşı karşıya kalabiliyor.
Buna rağmen İsrail ordusunun Filistinlilere zulmettiği gerekçesiyle askerliği reddeden Yahudi gençler bulunuyor.
Bunlardan biri de 18 yaşındaki Tal Mitnick. Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam bölgesinde AA muhabirine konuşan Mitnic, İsrail ordusunun Filistinlilere zulmettiği görüşünde.
"Bu zulmün parçası olmayı reddediyorum"Liseyi yeni bitirdiğini ve askere gitmeyi reddedeceğini ifade eden İsrailli genç, bunun sebebini şöyle açıkladı:
"İsrail ordusunun bu bölgedeki Yahudi seçkinciliğinin operasyonel bir kolu olduğunu düşünüyorum. (Bu ordu) Filistin halkının ezilmesine dayanıyor ve ben bu zulmün bir parçası olmayı reddediyorum. Bunun yerine insan hakları aktivistliğine devam ediyorum."
İsrail'de kendisi gibi düşünenlerin azınlıkta olduğunu dile getiren Mitnick, bununla birlikte bu durumun yavaş yavaş değişmeye başladığını söyledi.
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırıyı "korkunç" olarak tanımlayan Yahudi genç, insanların bu saldırıya duydukları öfkeyi bir intikam duygusuna dönüştürdüğünü dile getirdi. Mitnick, kendisinin ise bunu intikam yerine "herkes için daha fazla güvenlik isteyen bir duyguya" dönüştürmeyi tercih ettiğini belirtti.
İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırının ilk gününü "savunma savaşı" olarak tanımlayan Mitnick, "Devamında ise Gazze'deki sivillere karşı bir saldırı savaşına döndü. Gazze'deki sivilleri öldürmenin birilerine emniyet sağlayacağı düşüncesine katılmayı reddediyorum. Bu kimseye güvenlik getirmez. Gazze halkına da, İsrail halkına da güvenlik getirmez. Güvenlik ve barışın tek yolunun bir arada var olmaktan geçtiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Mitnick, İsrail ordusunda askerlik yapmayı reddetmesini çevresinin nasıl karşıladığı yönündeki bir soru üzerine şunları söyledi:
"Tel Aviv gibi liberal bir yerde yaşadığım için insanlar benim durumumu anlıyor ve saygı duyuyor. En iyi arkadaşlarımdan biri şu an Gazze'de muharip olarak savaşıyor. İkimiz de birbirimizin herkesin güvenliğini istediğini biliyoruz ancak bu güvenliğin nasıl sağlanacağı konusunda farklı düşünüyoruz."
"Ahlaksız ve adaletsizliğin parçası olamam"İşgal altındaki Doğu Kudüs'e yakın bir mahallede yaşayan 19 yaşındaki Ariel Davidov da, küçük yaşlardan beri insan hakları savunuculuğu yapan gruplarla iletişim halinde olduğunu söyledi.
Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah, Silvan ve İseviyye gibi mahallelerinde İsrail güçlerinin Filistinlilere karşı aşırı şiddet uyguladığına tanıklık ettiğini aktaran Davidov, şehrin Yahudileştirilmesi girişimlerine karşı düzenlenen protestolarda yer aldığını kaydetti.
İsrail ordusunda askerlik yapmayı reddetmesinin sebebini "ahlaksızlık ve adaletsizliğin bir parçası olmak istememesi" olarak açıklayan İsrailli genç, şu değerlendirmede bulundu:
"Siyonizmin başlangıcından bu yana devam eden bir soykırım var. (İsrail'in kurulduğu tarih olan) 1948 veya (Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze'nin işgal edildiği yıl olan) 1967'de başlamadı bu. Daha öncesinde yerleşimci sömürgeciliği vardı. Bu toprakları (Filistin) ve insanlarını (Filistinliler) kendi çıkarları için kullanmak istiyorlardı. Ancak bu durum böyle devam edemez."
Davidov, askerliği reddettiği için 16 Ekim'de mahkemeye çıkması gerektiğini ancak ordunun kendisini arayarak "psikolojik sebeplerden dolayı muaf sayıldığını" ilettiğini kaydederek, "Birçok yakın dostum askerliği reddetti. İnsan hakları aktivizmine başladığımdan beri dahil olduğum grup herkese İsrail ordusunda askerliği reddetme çağrısında bulunuyor. Benim mücadelemin ana kısmını bu oluşturuyor. Birçok arkadaşım (İsrail ordusunda askerlik yapmayı) reddettiği için hapse girdi. Bu günlerde genelde 150 gün hapis cezası veriliyor, daha önceleri bu 200 gündü. Altmış gün yatan da var, elli gün de. Sanırım hakimin elinde olan bir şey bu." dedi.
Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği saldırıdan beri hem İsrailliler hem de Filistinliler için "işgal ve soykırımın yeni bir merhalesine girdiği" görüşünü dile getiren Davidov, "Hamas saldırısı beni çok incitti ancak bu saldırının (hiçbir sebebi olamayan) bir boşluktan çıktığını da düşünmüyorum. İşgal ve Gazze ablukasını bunun ana sebebi olarak görüyorum." diye konuştu.
Birçok İsrailli insan hakları aktivistinin askerden, polisten ve "faşist" olarak tanımladığı insanlardan korktuğu için Filistinliler lehine mücadele vermekten çekindiğini ifade eden Davidov, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlileri topraklarından sürmek için onlara saldıran Yahudi yerleşimcilerin videosunu çeken birçok arkadaşının silahlı yerleşimciler tarafından darbedildiğini söyledi.
"Irkçı bir orduda görev almak istemiyorum"İsrail ordusunda askerlik yapmayı reddeden bir başka Yahudi genç Ella Keidar, tüm insanların özgür yaşamaya ve iyi olmaya hakkı olduğuna inandığını dile getirdi.
Keidar, "İşgali uygulayan, ırkçı bir rejimi uygulayan bir orduda görev almak istemiyorum. İşgalin bu sömürü projesinde ve Filistin halkının ezilmesine rol almak istemiyorum." ifadelerini kullandı.
Filistin-İsrail anlaşmazlığının tek çözümün askeri değil siyasi olduğuna inandığını vurgulayan Keidar, "İsrailliler gibi Filistinliler de özgürlüğü hak ediyor. Eşit bir geleceğin mümkün olduğuna inanıyorum, buna Filistinlilerin (İsrail'in sürgün ettiği topraklarına) geri dönüş hakkını da dahil ediyorum." dedi.
Kendisi gibi düşünen kişilerin İsrail toplumunda çok olmadığını aktaran Yahudi genç, toplumundan genelde olumsuz geri dönüşler aldıklarını ancak bu durumun içinde bulunulan savaş zamanında olmasa bile gelecekte değişeceğine inandığını kaydetti.
Keidar, askerlik yapmayı reddeden İsraillilerin, "geçerli tıbbi bir nedeni" olmaması halinde genelde hapse atıldığını belirterek, "İki hafta hapis yatan arkadaşım da var, parça parça toplam 180 gün yatan da var. Birkaç hafta yattıktan sonra bırakıyorlar ve sonra 'şimdi askerlik yapmak ister misin' diye soruyorlar ve hayır deyince yeniden birkaç hafta içeri atıyorlar." diye konuştu.