Kanal İstanbul projesi ilk kez 27 Nisan 2011 tarihinde dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul'da düzenlenen bir konferans ile kamuoyuna açıklandı. Bunun ardından o günlerde de buna ihtiyaç olunmadığı ve tehlikelerinden bahseden birçok eleştiri yapıldı.
Başbakan kanal projesini tanıtırken, ''Panama Kanalı, Süveyş Kanalı ve Yunanistan'daki Corinth Kanalı ile kıyas dahi kabul etmeyecek yüzyılın en büyük projelerinden biri için bugün kolları sıvıyoruz'' açıklamalarında bulundu. Bunun yanında Kanal İstanbul’da projenin tamamının milli kaynaklardan karışılacağının altı çizildi.
Kanal İstanbul, İstanbul’un Avrupa Yakası'nda hayata geçirilmesi planlanan ve Karadeniz ile Akdeniz arasında yeni bir alternatif yol oluşturmak için oluştu. İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir suyolu açılması prensibine dayanan Kanal İstanbul çalışmalarının yüzde 60'ının 2023 yılına kadar sonlandırılmasının planlanıyor.
Eleştirilen proje için Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan bir açıklama yapmıştı bu açıklamaya göre "İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyeleri ve kamu kurumları da olmak üzere toplamda 52 kurumun olumlu görüşünü aldık." dedi
Projeyle resmiyette neler hedefleniyor?Halka ve basına "çılgın proje" ismiyle duyurulan proje Karadeniz ve Marmara Denizi arasında yapay bir su yolunun açılmasını ve bağlamda ulaşımın kolaylaşmasını öngörüyor. Kanal İstanbul ile planlanan kanalın uzunluğuna bakıldığında 40 kilometre olduğu genişliğinin ise 150 metre, derinliğinin ise 25 metre olduğu bildiriliyor. Bu projenin hayata geçirilmesi halinde, kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanacak.
Kanal İstanbul’un çevresinde kurulacak yeni yerleşim alanlarının 453 milyon metrekareyi kapsayacağı ve iki yeni yarımada ile yeni bir adanın oluşacak olması konuşuluyor. Bu alanlar "Yeni Şehir" olarak adlandırıcak ve söz konusu bölgede Kanal İstanbul ile oluşmuş 30 milyon metrekare dışındaki alanlar şu şekilde paylaştırılacağı söyleniyor:
78 milyon metrekare üzerine bir havaalanı, 33 milyon metrekare üzerine Ispartakule ve Bahçeşehir, 108 milyon metrekare üzerine yollar, 167 milyon metrekare üzerine imar parselleri, 37 milyon metrekare üzerine ortak yeşil alanlar olarak açıklandı.
Kanal İstanbul ile oluşması beklenen olası sorunlarİşsizlik sorunuyla gündemi hiç değişmeyen Türkiye için böyle masraflı bir projenin altına girilmesi, söz konusu işsizliği daha da tetikleyeceği düşünülüyor. Bir yandan da deprem bölgesinde yer alan İstanbul için ‘’Büyük İstanbul depremi’’ korkularıyla beraber kanal için dinamitlerin patlatılacak olması ve kazıların yapılacak olması bu deprem riskini arttıracağı uzmanlar tarafından söyleniyor.
Jeofizik Mühendisi Sismoloji doktoru Savaş Karabulut’un yazısında da belirttiği gibi, doğal yollarla oluşmuş bir boğazın olmasına bağlı olarak yapay bir kanala ihtiyaç olmadığı bunun yanındaysa boğazın ve açılacak yapay kanalın uzunluğu, genişliği ve derinliğinin sırasıyla dar ve kısa kalacağı için büyük gemiler için yeterli olmayacak düşüncesi de yer alıyor.
Kanal İstanbul projesi doğal çevrenin, su akımlarının, nüfus miktarı ve dağılımları, eğitim ve sağlık planlamları, ve benzeri birçok değişkenle beraber değerlendirildiğinde daha kapsamlı değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Eksileriyle doğrularıyla her açıdan düşünülmesi gereken projenin ilerleyen yıllarda daha büyük sorunlar açmasından korkuluyor.
Birçok olası sorun bekleniyor olsa da uzmanların en çok eleştirdiği durumlar yukarıdaki gibi desek yanlış olmaz.
İmamoğlu’ndan Kanal İstanbul eleştirisiKanal İstanbul projesi için "en büyük hayalim" diyen Erdoğan’a en büyük eleştiri ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı(İBB) Ekrem İmamoğlu’ndan geldi. Kanal İstanbul için "cinayet projesi" ifadelerini kullanan İmamoğlu, "Özetle bu proje İstanbul'a bir ihanet projesi bile değildir. Resmen bir cinayet projesidir. İstanbul için gereksiz bir felaket projesidir. Bu proje bittiğinde İstanbul bitmiş olacak." diyerek projeyi eleştirdi.
İBB İmamoğlu Kanal İstanbul projesinin halka doğru yansıtılmadığını ve insanların da bu konu hakkında fikrinin olmadığını söyleyerek şunları dile getirdi:
"Etkisi, üreteceği tahribat, neye mal olacağı konusunda, faydaları ve dezavantajları konusunda hiçbir bilgileri yok. Dünyayı, ekosistemi, iklimi, depremi her yönüyle etkileyecek, nüfusu, yapılaşmayı, rantı derin etkileyecek bir konunun yüzeysel geçiştirilip, 'Biz ihaleye çıktık' denecek bir süreç olmadığının altını çiziyoruz."
Kanal İstanbul projesine gelen diğer eleştirilerMimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, ÇED süreci tamamlanmadan planın hazırlanması usule aykırı olduğu için plana itiraz süresinin dolmasını beklemeden dava açacaklarını belirterek “Süre kaybetmeden, daha fazla oldu bittiye meydan vermeden dava açıp hukuki süreci başlatıyoruz” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Kanal İstanbul projesine öncelikle, "İstanbul'un en önemli su kaynaklarından Sazlıdere'yi yok edeceği" gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Konuyla ilgili olarak TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu adına Kasım ayında açıklama yapan Cevahir Efe Akçelik, "Bugün İstanbul, içme suyunun yüzde 70'ini başka illerden karşılamak zorunda bırakılmış bir şehir iken ve Cumhurbaşkanı Erdoğan daha yeni 'İstanbul susuzluğa doğru yürüyor' demişken mevcut su kaynaklarımızın yok edilmesi söz konusu bile olamaz" dedi.
TMMOB, Kanal İstanbul projesinin "üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıracağını" n da altını endişe ile çiziyor.
Yararlanılan Kaynaklarİletişim Başkanlığı’nın yayınladığı rapor
BBC Türkçe
OdaTV
Sözcü
Sabah
İsmail Emre Yılmaz 5 Yıl Önce
Ecevit'in projesiydi ozaman kanal yapilsin diyenler bugün yapilmasin diyor bu ikiyüzlülük sorunu cozulmeli asil... Sizin bunu tartişmaya aciyor olmaniz bile alginin kurucusu değil alginin değiştirdikleri safinda olmaniz anlamina geliyor...