HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, İstanbıul Fatih Cami’de suikast sonucu şehit edilen Metin Yüksel’in cinayetini Meclis gündemine taşıdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, 23 Şubat 1979 tarihinde İstanbul’un Fatih semtinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Metin Yüksel suikastının araştırılması ve davanın tekrar görülmesi için Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Kaya, verdiği önergede Metin Yüksel’in ailesinin ve toplumun adalet beklentisinin hala tazeliğini koruduğunu ifade etti. Yüksel’in öldürülmesi sonrası etkin ve geniş kapsamlı bir soruşturma yürütülmediğinin altı çizilen önergede, şu ifadeleri kullandı: “Adaletin ikame edilmediği gibi cinayetin halkımıza yönelik son derece kirli emeller ve planlar dâhilinde işlendiği/işletildiği de milletimizce malumdur. Bu cinayet hala toplumumuzun kanayan bir yarasıdır. Cinayeti ve cinayete giden süreci örgütleyenlerin soruşturulmaması, bütünlüklü ve adil bir yargılamanın gerçekleşmesini engellemiştir. Cezasızlık politikasının Türkiye’ye nasıl ağır bedeller ödettiği, özellikle ırkçı, kin ve nefret suçlarının adil, etkin ve kapsamlı soruşturulması ve tüm suçluların gerekli şekilde cezalandırılmasının ülkemizin en acil ihtiyacı olan toplumsal barışa katkısı çok önemli olacaktır”
Kaya, meclise verdiği önergede şu sorulara yer verdi:* Suikastın faillerinden sadece tetikçilik yapanların yargılandığı onlarında 10-12 yıl kadar hapis yatıp serbest bırakıldığı, hatta cinayet suçuna iştirak ettiği hüküm olunmuş faillerden birinin sonradan milletvekili olduğu doğru mudur?
* Metin Yüksel’e yönelik suikast ile ilgili kapsamlı, etkin ve adil bir soruşturma yürütülmesi için bir çalışmanız oldu mu? Oldu ise nelerdir?
* Metin Yüksel’i katletmekten mahkûm olmuş suçu sabit kişilerin övülerek, isimlerinin Barış Pınarı Harekâtı’nda kullanılan topların üstüne yazıldığı görseller sosyal medyada paylaşılmıştır. Bu durum Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir? Konuyla ilgili bir soruşturma yapılmış mıdır?
* Cinayetin arkasındaki siyasi ve örgütsel yapılar nelerdir, kimlerdir? Faaliyetleri devam etmekte midir? Dosyada adı geçen sanıkların bugün kamuda, siyasi, sosyal, basın-medya alanlarında önemli aktif görevlerde oldukları doğru mudur?
* Suikastın asıl faili olan organize yapının, planlayanların, azmettirenlerin, karar vericilerin, göz yumanların ve bağlantılarının soruşturulmadığı, dosyaya dâhil edilmediği doğru mudur? Doğru ise yeniden adil, etkin ve kapsamlı bir soruşturma gerekli değil midir?”