İsmini Oğuz Atay’ın kitabından alan televizyon dizisi, Leyla ile Mecnun’dan sonra absürt komedi boşluğunu dolduracak gibi görünüyor. Mustafa Karataş ve Osman Nail Doğan tarafından kaleme alınan dizi, 7 Ocak 2020 tarihinde TRT 1'de yayın hayatına başladı. Leyla ile Mecnun seven ve hala özlemini çeken önemli bir kitlenin özlemini az da olsa giderecek.
Dizinin başrollerinde, son dönemlerin parlayan ismi komedyen Doğu Demirkol ve Ece Çeşmioğlu bulunuyor. Türk komedilerinin aksine klişe espri, küfür barındırmadığı, kendine has bir komedi özelliği olduğu için izleyiciye izlenesi geldi. Reytingler de bunu destekler nitelikte yüksek. Uzun süreli reklam araları veren dizilerin aksine her bölümü 80 dakika olarak yapılarak daha doyurucu bir nitelik taşıması amaçlanmış. Bu da Türk dizi sektörü için yenilikçi bir hamle olarak göze çarpıyor.
Şiir yazan fakat beğenilmeyen Lütfü’den, takkeli ve Tokat şivesi ile konuşan “ilhan perisi” ne, sosyalistinden, 2 öğrencili üniversite rektörü Hicabi’ye, zengin olmaktan bıkmış ve sık sık fakirliğe özenen Yağız’a kadar birçok absürt karakter var. Zaten bu karakterler sizi diziye bağlayan ana etkenler.
Konusuna bakacak olursak, birçok iş görüşmesine gitse de başarılı olamamış, hayatı boyunca hiç çalışmamış bir karakter olan Tarık, yine umutsuz bir şekilde iş görüşmesine gitmiştir. Bu iş görüşmesinde tanıştığı İrem, aslında onun hayatını tümüyle değiştirecektir. İrem, eskiden çok zengin olan fakat babasının dolandırıcı olduğunu öğrendiklerinde her şeyi elinden alınan birisidir. O da tıpkı Tarık gibi gittiği her iş görüşmesinden eli boş dönmüştür. Kalacak yeri olmadığı için Tarık’ın mahallesinde kalmaya karar verir ve hikaye başlar.
Dizi, komedinin yanında birçok sosyal mesaj da içeriyor. Tarık'ın birçok Türk genci gibi iş bulmakta zorluk çekmesi ve onlarca mülakata girip sonucunda eli boş dönmesi, mahallenin şairi Lütfü'nün hemen hemen her konuda başarısız olması, modern şairlerin gereksiz girdiği halleri yaşaması, Hicabi’nin kurmuş olduğu üniversite gibi şeyler gerçekliğe vurgu yaparak mesaj veriyor. Dizide fakirlik vurgusu ise maalesef çok klişe şeylerle anlatılarak abartılıyor.
Absürt komedi olsa da çok fazla güldürme gibi bir derdi yok. Ara ara tebessüm ettiren, iç ısıtacak bir dizi. Bazı diziler vardır, bittiği zaman sanki ailenden birisini gurbete yollamış gibi olursun, işte bu dizi de böyle olacak gibi duruyor. İyi seyirler dileriz.