-->
Mevzu TV | Mevzu sadece haber değildir.
2023-09-10 23:52:32

Siyasetçinin karizması kitlelerin ruhunu ateşler

Suphi Kalender

s.murat@pio.com.tr 10 Eylül 2023, 23:52

İnsanların gözünün içine baka baka yalan söyleyen siyasiler ile bu yalanlara koşulsuz-şartsız inanmayı seçen insanlar arasında kırılmayan o zorlu bağ parçalanabilirse eğer Türkiye’de de bir siyasetten bahsedilebilir.

Siyaset psikolojisinde akla ve mantığa meydan okuyan büyüleyici bir fenomen vardır: ‘’mutlak siyasi bir gücü elde etmek için yönlendirilen kandırılmış kitleler.’’ Kitleler üzerinde girift olarak ‘’aldatıcı bir ağ’’ ören karizmatik bir siyasetçi ile kurulan bağ, kararlı bir bağdır. Bu esrarengiz ilişkinin derinliklerine inerek, insanların bu karizmatik figürlere inatla inanmalarının nedenlerine ve onların sarsılmaz inançlarına biraz açıklık getirelim.

Siyasetçinin karizması kitlelerin ruhunu ateşler. Karizmanın gücü, kitlelerin kalplerini kasıp kavuran karşı konulamaz bir güçtür. Yalan söyleyen bir politikacı, bu duygusal silahı ustaca kullanır ve takipçilerinin ruhunda silinmez bir iz bırakır. Siyasi lider insanların düşüncelerini doğrulayarak baştan çıkarıcı bir dansla onlara eşlik eder. Ah şu ‘’onay yanlılığının’’ cazibesi ah! Ruhumuzun derinliklerinde, inançlarımızı doğrulamak ve bize tanıdık olanda teselli bulmak için temel bir ihtiyaç yatar.

Siyasetçiler gerçekleri çarpıttığında, takipçileri kendi inançlarının yankılarında teselli bulurlar. Hipnotik bir büyü gibidir bu. Gerçekler filtrelenir ve önyargılarla uyumlu bütün yalanlar kucaklanır. İnsan topluluklarının kimliğe ve aidiyete olan muhtaçlığı, bir politikacı için ekmek gibi, su gibi bir şeydir.

Kaosla dolu bir dünyada siyaset alanı, kimliklerin ideolojilerle iç içe geçtiği bir sığınak alanı sağlar. Belirli bir siyasi lidere olan bağlılık, kişinin ve kabilesinin onur nişanı haline gelir.

Aldatan ve yalan söyleyen bir siyasi lidere olan güvenin kırılması demek, yalnızca siyasi bir görüşten vazgeçmek değil, aynı zamanda kişisel kimliğin dokusunda da bir kırılma anıdır. Bunu yapmak, kişiyi ayakta tutan aidiyet ve içinde kendini güvende hissettiği kabileyi de kaybetme riskini göze almak demektir. Bir siyasi liderin yalanlarının uyumsuzluğuyla karşılaştığımızda, bilişsel olarak uyumumuz da sarsılır.

Seçilmiş siyasi liderin yanılabilirliğini kabul etmek göz korkutucu olarak görünür. Ve bu rahatsızlık yaratan düşünceyi savuşturmak için de bizi gerçeğin delici bakışlarından koruyan rasyonalizasyonlara tutunarak çeşitli savunma mekanizmaları geliştiririz. Karizmatik bir siyasi liderin parıldayan ışığının arkasında gölgeli figürler yatar. Bunlar, önyargıyla lekelenmiş olan medya kuruluşları ve bu kuruluşlar tarafından düşmanlaştırılan siyasi rakiplerdir. Bu yalanlarla örülü bilgi labirentinin ortasında, güven sarsılır ve sendeler. İstikrar için umutsuz olan kişiler, güvenilir gördükleri tek kaynağa yani seçtikleri lidere sebatla tutunurlar.

Bu güvenden vazgeçmek, bir belirsizlik uçurumundan atlamak gibidir. Siyasetin ihtişamlı tiyatrosunda sahne, en zeki olan bireyleri bile şaşırtan karmaşıklıklarla kuruludur.

Birbirine rakip anlatıların kakofonisinin ve bilgi karmaşıklığının ortasında, gerçek bir belirsizlik perdenin arkasına saklanır. Gerçeklerden ve rakamlardan oluşan tuğlaların ağırlığı aşılamayan bir kale haline gelir ve kişilerin gerçeği yanlışlardan ayırt etmesi zorlaşır. Son tahlilde, insanların yalan söyleyen siyasi liderlere inanması, duygu, akıl, güven ve şüphecilik arasında gerçekleşen bir dans gibidir.

Siyasi karizma, onaylama yanlılığı, kimlik, bilişsel uyumsuzluk, güvensizlik ve karmaşıklık bu dansı daha görkemli bir hale getirmek için iç içe geçerler. Bazıları bu sarsılmaz inanca bağlı kalabilir, fakat diğer insanlar gerçeğe olan açlığın körüklediği eleştirel düşünceye sıkı sıkıya bağlı kalarak konuşabilmeli ve yükselmelidirler.

Bu muammanın derinliklerini çözmeye çalışırken, aklın aldatmacaya her zaman galip geldiğini bilen ve insanına her zaman güvenen ‘’toplumsal bir üst akıl’’ yaratmak da Türkiye’deki istisnasız tüm entelektüellerin boynunun borcudur, yok öyle ben uğraşamam, kendimi yoramam gibi konformist tavırlar. uğraşacaksın ve yorulacaksın!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.