Deprem ile ilgili komplo teorilerinde sürekli adı geçen, son zamanlarda sık sık yaşanan depremlerde payı olduğu iddia edilen ve ülkelerin siyasi bir tehdit olarak kullandığı düşünülen "HAARP" kavramı, Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı (High Frequency Active Auroral Research Program) anlamına gelmektedir.
HAARP, ABD ordusu, donanması ve Alaska Üniversitesi'nin ortak çalışması olup, iyonosferin davranışlarını ve hareketlerini araştırmak üzere Alaska'da yürütülen çalışmadır. İlk olarak Sırp asıllı Nikola Tesla tarafından ortaya atılmıştır.
HAARP nedir ve ne işe yarar?HAARP teknolojisi, doğa olaylarını istediği gibi kontrol eden, tsunami ve deprem oluşturan, sıcaklığı isteğe göre ayarlamayı sağlayan, bazı ülkelerce olup olmadığı hala tartışılan teknotik silahlı saldırı olarak nitelendiriliyor.
İlk olarak Sırp asıllı Amerikan mucit Nikola Tesla tarafından ortaya atılmıştır. ABD ondan kalan verileri toplayarak HAARP teknolojisini geliştirmiştir. Bu teknolojinin temel mantığı, çok yüksek enerjileri kontrol altında tutmak ve onları yönlendirebilmektir.
1977 yılında uzun süren çalışmalar netice vermiş, çalışmanın son aşaması da tamamlanmıştı. Çalışmanın neticesinde 3 milyar Watt'lık bir enerjiyi atmosferin üst katmanlarına yaymak için dizayn edilmiş bir verici yapılmıştı.
HAARP teknolojisi, sadece doğa olaylarını düzenleyen bir silah değil; aynı zamanda dünya üzerinde bulunan petrol, doğalgaz, altın gibi madenlerin tomografik haritasını keşfetmek, çok geniş bir bölgede ABD ordusun dışında dünya üzerindeki tüm iletişim kaynaklarını kesmek, atmosferdeki termonükleer araçların elektromanyetik vuruşlarını değiştirmek ve Cruise Füzeleri gibi güdümlü silah sistemleri ile yapılacak her türlü hava saldırısında silahı ve uçakları havada imha etmek gibi birçok özelliğe de sahip.
HAARP projesi her ne kadar çok konuşulsa da hakkındaki bilgiler tam anlamı ile gerçek değildir. HAARP teknolojisi, günümüzde hala gizemini korumaktadır. Son günlerde art arda meydana gelen depremler, bu silahın kullanılıp kullanılmadığı hakkında tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
Moskova Devlet Üniversitesi Fizik Fakültesi profesörlerinden Georgi Vasilyev, ABD'nin çalışmakta olduğu Alaska'daki HAARP İstasyonu'nu resmen jeofizik ve tektonik bir silah olarak tanımlamış ve hakkında şunları söylemiştir: "HAARP çalıştırıldığı günden bu yana dünyanın değişik bölgelerinde iklim anormallikleri gözlenmeye başladı. Kar yağması gereken yerleri güneş kavururken, Afrika'da kar yağışları gözlemlenmekte, bu tuhaf olgular genelde küresel ısınmaya fatura ediliyor.''
Özellikle son 2 yıldır yaşanan doğal afetlerin bir anda ve peş peşe yaşanması HAARP teknolojisinin gündeme gelmesine sebep oluyor. Öyle ki aynı noktada, aynı gün içerisinde 200'den fazla deprem yaşanabiliyor. Uzun süren yağışlar ve yangınlar, sel felaketleri, alakasız zamanlarda alakasız yerlere kar yağması gibi doğal sorunlara sebep olabileceği konuşulan bu teknolojinin hala gizemini koruması da endişe veriyor. İran'da yaşanan depremlerin bu teknoloji ile yapıldığı iddia edilmişti. Bunların yanında ABD'li bilim adamları yakın zamanda yapay bulut oluşturup yağmur yağdırmayı başarmıştı. Bakalım bu giz ne zaman açıklığa kavuşacak?