Yüz Yüze Eğitim Tamamen Bitecek Mi Yoksa?

Birçok ülke COVID-19'un yayılmasının önüne geçmek için çeşitli önlemler almaktadırlar. Bu doğrultuda özellikle okullar kapanmış; öğretmen ve öğrenciler çevrimiçi platformlar yoluyla uzaktan eğitime geçmişlerdir. Eğitimde ani bir şekilde meydana bu değişimin eğitim sistemine etkilerinin neler olduğu / olacağı tartışma konusudur?

Korona virüs, şiddetli akut solunum sendromu (SARS) soğuk algınlığı arasında değişen virüs ailesindendir. İlk olarak 2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde tespit edildi. Covid-19 adını alan hastalık, dünya çapında neredeyse her ülkeyi etkisi altına almıştır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 31 Aralık 2020 itibarıyla dünya genelinde toplam vaka sayısı 84 milyonu, toplam ölüm sayısı da 1.8 milyonu aşmıştır. Bu oran ülkemizde ise 2.2 milyonu, ölü sayısı da 21 bini aşmıştır.

Dünya geçmişte birçok salgınla başa kalınmış ancak hiçbir salgın Covid-19 kadar endişeye sevk etmemiştir. Ayrıca, Avrupa ülkelerinde yılın son günlerinde virüsün mutasyona uğradığı haberleri insanlarda aşının etkili olup olmayacağı endişesini beraberinde getirmiştir. Virüs daha öncekine göre son derece bulaşıcı hâle gelmiş, İngiltere, Danimarka, Hollanda gibi ülkelerde hükümet yetkilileri virüsün yayılmasını kontrol altına almak için tam kapanma önlemleri almışlardır.

Virüsün yayılmasını kontrol altına almak için ülkemizde olduğu gibi dünya genelinde de okullar, üniversiteler ve özel eğitim kurumları yüz yüze eğitime kapatılmış, böylece insanlar evlerinde tutularak bulaş riski asgari seviyede tutulmuştur.

Pandemi sürecinde birçok ülke, eğitim-öğretime çevrimiçi platformlarda devam etmeyi tercih etmiştir. Öğretmenler ve öğrenciler internet üzerinden tıpkı yüz yüze eğitimde olduğu gibi sanal sınıflarda buluşup video konferans yöntemiyle derslerini sürdürmüşlerdir. Öğrencilerin eğitimlerine devam etmenin bir diğer yolu da TV ve videolar üzerinden kendi başlarına eğitim materyallerini takip ederek öğrenimlerini devam ettirmeleri olmuştur.

Ülkeler tüm okullar ve üniversitelerde uzaktan eğitimde bir hayli mesafe kat etmişlerdir. Artık uzaktan eğitim gerçeği, pandemi sonrasında da etkili olacak, yüz yüze eğitimle birlikte uzaktan eğitim de eğitim sistemlerinin vazgeçilmezi olacaktır. Hatta kimi uzmanlar, okulların sonsuza değin kapanabileceğini öngörmektedirler. Öğrenciler, uzaktan eğitimle her yerde her zaman öğrenebilir, fiziksel mekân ihtiyacının ortadan kalkar, insanların ve hükümetlerin eğitim-öğretime yönelik maliyetleri düşer.

Salgın yüzünden normal eğitimin kesintiye uğramasıyla birçok çevrimiçi eğitim platformu, dünyanın dört bir yanında evlerinde mahsur kalan öğrenciler için eğitim araçlarının kullanımını ücretsiz hâle getirmiştir. Asıl amaçları öğrencileri evde öğrenmeye teşvik etmek ve bunu sürekli hâle getirmektir.

Ülkemizde, birçok aile, öğretmene ve okula güveniyor, bu nedenle yüz yüze eğitimi tercih ediyor. Ancak okullardaki gıda ve temizlik gibi konularda da bazı endişeleri de yok değil.

Okulların eğitimi çevrimiçi sürdürmesine karşın, birçok öğrencinin evinde bilgisayar ve internet erişiminin bulunmaması eğitime ulaşımda adaletsizliğe neden olmuş, yüz yüze eğitimde zaten var olan eğitimde fırsat eşitsizliğini daha da büyütmüştür. Bilgisayar ve interneti bulunmayan öğrenciler, bu ihtiyaçlarına devlet tarafından çözüm bulunana kadar eğitime ulaşımda problem yaşamışlardır. Tüm ihtiyaçları karşılansa bile öğrencilerin çevrimiçi eğitim araçları ile derslere tam konsantre olmaları ciddi sorun teşkil etmektedir.

Uzaktan eğitimde öğretmen, süreci uzaktan yönettiği için yüz yüze eğitimde olduğu gibi öğrenci üzerinde etkililiği düşmektedir. Bu nedenle uzaktan eğitim sürecinde öğrenicinin sorumluluk bilincine sahip olması ve velilerin de öğrencisini takip etmesi oldukça önemlidir.

Uzaktan eğitimle gelen bu güçlükler, eğitim sistemindeki yaklaşımların da değişmesini beraberinde getirecektir. Eğitim-öğretim sistemimizin yeni paradigmalarla ilerlemesi artık bir zorunluluktur. Bundan sonraki süreçte velilerin öğretmenlere yardımcı olması ve süreci iş birliği içinde yürütmeleri gerekmektedir.

Yukarıda saydığımız güçlüklere rağmen, eğitimdeki bu hızlı değişim, beraberinde daha fazla fırsatın ortaya çıkması ve bu fırsatların öğrenciler için kullanılabilir hâle gelmesi demektir. Öğrenciler kendi öğretmenlerinin dışında, kendilerine sunulan ücretsiz fırsatlar aracılığıyla öğrenme çeşitliliğini artırabileceklerdir.

Yüz yüze öğretimdeki fiziksel mekânlardan çevrimiçi sınıflara geçiş yapan öğrencilerin birçoğu belki de uzaktan eğitimin kendileri için faydalı olduğunu düşünerek çevrimiçi öğretimi tercih edecektir.

Sözün özü

Salgının başlangıcından şimdiye kadar geçen süre içerisinde, uzaktan öğrenmenin, beraberinde birçok zorluğu getirdiği bir gerçektir ancak çevrimiçi platformlara geçiş, öğrencilere ve öğretmenlere farklı eğitim biçimlerini denemeleri için yeni fırsatlar da sunmuş, bu noktada teknoloji konusunda özellikle öğretmenlerin bir hayli mesafe kat etmelerini sağlamıştır.

Bu salgın tamamen bittikten sonra, yüz yüze eğitim elbette başlayacak ancak hiçbir şey pandemi öncesi gibi olmayacak. Çevrimiçi platformlar eğitimde kullanılmaya devam edecek ve uzaktan eğitime talep ve teşvik giderek artacaktır.

İster yüz yüze ister uzaktan olsun; eğitim, insanlık tarihiyle var olmuştur ve varlığını da sürdürecektir. Çünkü eğitim, hava gibi, su gibi bir ihtiyaçtır. Şeklinin değişmesinin çok da bir önemi yoktur aslında.

Sağlıkla kalın…