Tarım Bakanı Kirişci'den kuraklık mesajı: Türkiye, su stresi altında olan bir ülke

Basın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya gelen Kirişci’nin öne çıkan mesajları şöyle:

Düzensiz yağış var

"Son yıllarda kuraklık çölleşme ve hatta en kötüsü düzensiz yağış var. Son örnek Antalya Kumluca'da. 90 günde yağması gereken yağış 1 günde yağdı yani 1 yıllık yağışın yüzde 25'i 1 günde yağdı. Türkiye su stresi altında bir ülke. Su fakiri de değil, su zengini de değil. Suyumuzu dikkatli kullanmalıyız.

İstanbul’da doluluk oranı yüzde 33,5

İstanbul’da barajlarda aktif doluluk oranı geçen yıl aynı tarihe göre yüzde 16,5 oranından daha az şu anda. Şu anki doluluk oranı yüzde 33,3. Hiç su gelmemesi halinde bile 3,5 aylık ihtiyacımızı karşılayacak su rezervinin olduğunu belirtmek isterim. Ankara bu konuda daha şanslı, geçen yıla göre yüzde 10,7 oranında daha fazla su rezervi var, doluluk oranı yüzde 18,9. Barajlara su gelmemesi halinde tüm içme suyu talebini 6 aydan daha fazla karşılayacak kapasitemiz var. İzmir’de yüzde 3.6 oranında su bulunuyor, yüzde 19.1 doluluk oranı. Bursa'da yüzde 16,5 maalesef.

En şanslı bölge doğu karadeniz

2050 yılı geldiğinde bizim şu anda 112 milyar metreküp suyumuz var, bunun yüzde 25 azalacağı 84 milyar metreküpe ineceği uzmanların yaptığı çalışmalarda yer alıyor. 2050 yılına gelindiğinde nüfus, sanayi bunlardaki artıştan dolayı biz şu an halihazırda 112 milyar metreküpün 58 metreküpünü kullanıyoruz. O gün geldiğinde bu 90 milyar metreküpe çıkacak. Doğu Karadeniz en şanslı bölge, kısmen Orta Karadeniz, biraz da İstanbul ve Akdeniz bölgesinin batı tarafı, buralarda hiç tedbir alınmasa bile su sıkıntısı yaşanmayacağı gibi bir durum var.

Tahıl koridoru anlaşması

Şu ana kadar dün itibari ile 17 milyon ton tahıl koridordan geçti. Bunun dışında bir de kara ve demir yolu ile Avrupa’ya geçenler var, onların da 7-8 ton olduğunu varsaydığınızda bu bahsettiğim tarih kendilerinin ticarete konu ettikleri ürün miktarıydı. Bir de ona 2022 mahsulünü eklediğinizde Ukrayna’nın böyle bir stoku vardı. Asıl stok Rusya tarafı, 150 milyon tonluk bir ürün stoku var. Haklı olarak Rusya bu ürünlerini satmak istiyor, fakat bu ürünlerinin alımını gerçekleştirerek, ambargo listesine dahil olmak isteyen gemiciler, taşıyıcılar var. Bizim bunu da göz ardı etmememiz gerekiyor. Yasaklılar listesine girerim diye endişe edenler var. Önümüzdeki yıllarda bu mesele çözülmezse dünyayı daha büyük bir tehlike bekliyor. Bu ülkenin üreticileri eli öpülesi. Bu üreticiler pandemi döneminde kendi emsalleri evlerinden çıkmadı ama bizim insanımız tarlada ekip dikmek hayvanları meşgul etmek istediler, bu ülkede üretim zinciri bozulmadı.

Et fiyatları konusunda spekülatif hareketlerin olduğunu gözlemliyoruz

“Et fiyatları konusunda spekülatif hareketlerin olduğunu gözlemlediğimizin altını çizmek isterim. Bunlarla ilgili gerekli önlemleri aldık, almaya devam edeceğiz. Piyasadaki fiyat artışı konusundan bağımsız olarak tedbiren kasaplık hayvan tedariki bağlantılarının da yapıldığını belirtmek istiyorum. Bazı ülkelerle ilişkilerimiz var, Bosna Hersek bunlardan birisi. Buralardan gelecek olan büyük rakamlar değil. Örneğin 1000 tonluk kasaplık hayvan ve siz bu ülkelerle anlaşma imzalamışsınız. Ticaretin belli kuralları var. Siz benden şunları alırsanız ben de sizden şunları alırım.
Ayrıca sözleşmeli besicilik çerçevesinde Et ve Süt Kurumu'nun 18 bin 500 başa ulaşan bir sözleşmesi var, 3000 bin çiftçiyle de sözleşme görüşmeleri devam ediyor."

Süt üretimi hakkında açıklama

"Buradan sanayicilere seslenmek istiyorum: Herhangi bir şekilde sütü satmayıp bunu elinde tutup bir stokçuluk yapıp, bir fırsatçılığa dönüştüren bir süt üreticisi olabilir mi? Burada sanayicilerimize biraz iş düşüyor. Bu fiyatları belirlemeye çalıştıklarını gördük ve zamanında da uyardık. 'Bu yaptığınız doğru değil, Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı fiyatı dikkate alın' dedik. Onlar adeta yarışa girdi. Bu yarış doğal olarak sütün fiyatını yukarı çekti. Şimdi de kendi aralarında anlaşıp bir fiyat indirimine gidemedikleri için bize diyorlar ki 'Siz Ulusal Süt Konseyi olarak sütün fiyatını artırın.' Biz niye artıralım? Biz bunu zamanında yaptık, o zaman gereken ilgiyi göstermediler. Et ile ilgili normalleşme dönemini bekliyoruz. Ramazan ayıyla ilgili ete olan ilgi artar ama büyük bir iştahın olmadığını tespit ettik. Şu an bulunurluk konusunda et ve sütte bir eksiğimiz yok. Gerekirse gerekli tedbirler alınır, biz üreticimizi mağdur etmeyiz."

Hayvanlara çip ve barınaklar

Çip 31 Aralık'ta sona erdi, beyanname verenlerden de kayıt altına alındı. 1 milyon 493 bin 541 hayvan sisteme girdi. 500 bin civarında bir beyan eden var. Toplamda 2 milyonluk sahipli hayvan var diyebiliriz. Sahipsiz hayvanlar için de Türkiye genelinde katkı sağlayabilecek paydaşlarla 29 Kasım'da çalıştay düzenledik. Ortaya çıkan bu son durumla ilgili yol haritası belirlemeye çalışıyoruz. Son şeklini verdikten sonra Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. 8 milyon civarında sahipsiz hayvan olduğunu tahmin ediyoruz. Bunların; 6 milyonu mutlak suretle kısırlaştırmalı, rehabile edilmeli."