İnternet Bağımlılığı ve Bilinçli Farkındalık; Bağımlılığı Azaltmada Öneriler
Sevgili MEVZU okurları…
Daha önceki yazımızda ekran bağımlılığının tanımlanmasından, Türkiye’deki ve dünyadaki sayısal verilerden bahsetmiştik.
Yaşanılan bir olayın içerisindeyken parçalarla uğraşır, bütünü görme fırsatımız çok olmaz. Bütünü görebilmek, helikopter bakışını yakalamak için sayısal verilerden sıkça yararlanmayı tercih ettim ve durumun vahametini daha iyi anlayan okurlarımdan olumlu dönüşler aldım. Çünkü tedavi için önce tanı gerekir. Farkındalık sağlandıktan sonra çözüm için zaten adım atılmış demektir. COVİD-19 diye adlandırılan virüsten dolayı herkes evine çekilmiş, kaygılar artmış, belirsizlikten kaynaklanan bir endişe hali herkesin zihnini kaplamıştır. Sürekli birilerinin bir şey açıklaması, dünyanın başka yerlerinden gelen haberler ve bu yeni sürece uyum hali gibi konulardan haberdar olmak ve güvenliğimizi sağlamak adına sürekli gözümüz yine ekranlarda. Bilgisayar, telefon ve interneti işlevsel kullanmak bu süreçte çok önemli hale gelmiş görünüyor. Ekran bağımlılığı olanlar ya da yatkınlık belirtileri gösterenlerin evde daha fazla vakit geçirmeleri, kişileri ekran bağımlılığına daha fazla maruz bırakmaktadır.
Şimdi bilişsel davranışçı terapi çerçevesinde ekran bağımlılığını biraz daha tartışalım.
Young 1996’da yaptığı çalışmalarda, DSM IV’te yer alan patolojik kumar oynama bozukluğu kriterlerini internet bağımlılığı semptomları gösteren kişilere adapte etmiş ve kumar bağımlılığında görülen “kendine güven, duygusal açıdan hassaslık, reaktiflik, uyanıklık, kendini açığa vuramama ve uyumsuzluk” gibi bir takım karakteristik semptomların görüldüğünü belirtmiştir.
Young 1999 yılına geldiğinde ise bu semptomlardan yola çıkarak internet bağımlılığını 8 başlık altında özetlemiştir. Yani bu 8 ölçütten 5 tanesini taşıyorsanız, siz de bağımlı olabilirsiniz;
- İnternet ile ilgili aşırı uğraş (sürekli interneti düşünme, internet aktivitelerinin hayalini kurma, internetteki aktivitelerin sürekli devamını planlama vb)
- Arzu edilen keyfi almak üzere giderek artan oranda internet kullanma gereksinmesi duyma İnternet kullanımını kontrol etmeye, azaltmaya ya da tamamen bırakmaya yönelik başarısız girişimlerin olması
- İnternet kullanımının azaltılması, ya da tamamen kesilmesi durumunda huzursuzluk çökkünlük ya da kızgınlık hissedilmesi
- Başlangıçta planlanandan daha uzun süre internette kalma
- Aşırı internet kullanımı nedeniyle aile, okul, iş ve arkadaş çevresiyle sorunlar yaşama; eğitim veya kariye ile ilgili bir fırsatı tehlikeye atma veya kaybetme
- Başkalarına (aile, arkada, terapist vb) internette kalma süresi ile ilgili yalan söyleme
- İnterneti sorunlardan kaçmak veya olumsuz duygulardan (çaresizlik, çökkünlük, suçluluk, kaygı) uzaklaşmak için kullanma.
Bu 8 ölçütün yanında “Young İnternet Bağımlılığı Ölçeği” de kullanılmakta ve bu ölçekten 80 üstü puan alanlar bağımlı olarak nitelendirilmektedir.
Eğer bir bağımlılıktan söz ediyorsak; bunun tam tersi halini, yani sağlıklı olanını da açıklamamız hedefimizi koymak adına önemlidir. A. Davis tarafından yapılan tanıma göre sağlıklı internet kullanımı bilişsel davranışçı yaklaşım tarafından kişinin kendi koşulları içerisinde makul sayılabilecek sürede, açık bir amaç doğrultusunda, gerçek iletişimle internet üzerinden iletişimin farklarının ayırdına vararak ve farklı/sanal bir kimliğe bürünmeden kullanma biçiminde tanımlanır.
Bilişsel davranışçı yaklaşım kişinin kendisi, çevresi ve geleceği ile ilgili düşünce hatalarının ve sağlıksız düşüncelerin yerine alternatif sağlıklı ve gerçekçi düşünceler geliştirme yoluyla psikolojik sıkıntıları ortadan kaldıran, yatıştıran yaklaşımları içermektedir. Düşünceler, duyguları belirlemektedir, danışanın duygularını anlamak için düşüncelerini analiz etmek gerekir. Dolayısıyla hatalı inançları/düşünceleri düzelterek danışanın uygunsuz ve aşırı duygusal reaksiyonları azaltılabilir.
Bilişsel davranışçı terapi (BDT) zemininde internet bağımlılığı tedavi sürecinde bağımlılığı tamamen kesmek, internet erişimini hepten engellemek işlevsel bir yöntem değildir. Çünkü hayatımızın her alanında internetle yüz yüzeyiz ve çoğu işimizi internetten hallediyoruz. BDT’de de somut, görülebilir ve ulaşılabilir hedefler koymak önemli bir nüanstır. Burada hedefimiz kontrollü internet kullanımını sağlamaktır.
Bu bağlamda öncelikle “problemin kabul edilmesi” gerekir. Bağımlı bireyi motive etmeye yönelik görüşmelerde aşırı internet kullanımı sebebiyle yaşamda kaçırdığı hususlar fark ettirilmeye çalışılır. Aşırı internet kullanımının yol açtığı sorunlar konuşulabilir. Eğer bu bağımlılık olumlu yönde değiştirilirse hangi faydaların kazanılacağı irdelenir.
“İnternet kullanımının zıt saatlere kaydırılması” kişinin internet kullanma rutinini bozar ve sanal alışkanlığın kırılmasına yardımcı olabilir. Kişi internet kullandığı saatlerde farklı uğraşlarla ilgilenirse bilinçaltında önemli paradigma kırılmaları yaşanabilir.
İnternet bağımlılığını sınırlandırmada “dış durdurucular” kullanılabilir. İnternette geçirilen sürenin somut olarak belirlenmesi adına alarm kurmak, çalar saat kullanmak işlevsel olacaktır. Makul bir internet kullanım şemasının çıkarılması, internetin danışanı kontrol etmesi yerine danışanın interneti kontrol etmesini sağlayabilir. “Çok kullanılan belli bir internet işlevinden uzak durmak” bağımlılık zincirini kırmanın bir diğer yoludur. Örneğin; Facebook’a bağımlı bir kişi, bu sayfadan uzak durmalıdır fakat elektronik postalarını kontrol edebilir veya haber okuyabilir.
Bireyin internet kullanımını azaltma hedefine odaklanabilmesi için “hatırlatıcı kartlar” hazırlanabilir. İnternet kullanımının yol açtığı beş temel sorunu ve internet kullanımını bırakmakla elde edeceği beş temel yararı yazacağınız bir kart hazırlayabilir, bunu yanınızda taşıyabilirsiniz.
Bireyler, internet kullanma uğruna yaptığı seçimleri gözden geçirebilir ve aslında ne kadar çok seçeneği olduklarının farkına varmaları sağlanabilir. Bazı kişiler, gerçek hayatlarında sosyal destek bulamadıkları için bağımlı internet kullanıcısı haline gelebilirler. Bu kişiler gerçek ilişkiler kurduklarında hayatlarında eksik olanı internette sağlama yoluna da az başvuracaklardır.
“Aile Terapisi” de bu tedavi sürecinde etkili olmaktadır. Bireysel oturumların yanında ailenin de bu konuda desteklenmesi, bağımlılığa neden olabilecek, bağımlılığı tetikleyebilecek aile içi dinamiklerin ele alınarak ailenin sağlıklı işlevler geliştirmesi hususunda desteklenmesi, bağımlılığın tedavisi açısından önem arz etmektedir. Aile terapisin bir diğer sonucu da bağımlılığın tekrarlanma olasılığının düşürülmesidir.
Eskiden eve girmeyen çocuklar şimdi evden çıkmaz oldu. Akranla büyümesi gereken çocuklar, ekranla büyür oldu. İlişkiler sanallaştı, uzaklar yakınlaştı. Zehir miktardan doğar. Dolayısıyla sadece internet ya da ekran bağımlılığı değil, bütün alışkanlıklarımızın fazlası zarar. Birey kendi sınırlarını bilmeli, rollerini tanımalı, yaşama amacının farkında olmalıdır.
Dürtüsel davranmaktan, araçları amaçmış gibi algılamaktan vazgeçmeliyiz. Eşyanın bizi yönetmesini engellemeli, bizim eşyalar üzerindeki egemenliğimizi hakim kılmalıyız.
Bütün okurlarıma bilinçli bir farkındalık temenni ediyorum…
Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:33 | ||
Öğle | 12:39 | ||
İkindi | 15:13 | ||
Akşam | 17:35 | ||
Yatsı | 18:58 |