DOLAR
34,26 +0.18
EURO
37,17 +1.10
ALTIN
2.972,21 +1.60
BIST
8.946 +0.95
BITCOIN
75.720 +2.07
12
13.01.2020, 11:23 281

İran sinemasında bilim kurgu/fantastik eserler

Tüm dünya ülkelerinin aksine, İran sinema tarihiyle de gezegendaşlarından ayrılıyor. Ülkedeki herhangi bir kuşun uçuşu dahi ‘Devrim öncesi/sonrası’ şeklinde iki dilimce ele alınmadığında kavramak ve de anlamak pek tabii hayli zor. Bu mistik memleketin devrimden sonra film dili grameri çok daha belirginleşmekle beraber yönetmenler, senaryolarının tematiğine aldıkları hakikat arayışını aktarmakta çok daha fazla malzeme sahibi olmuşlardı. 8 yıl sürerek milyonlarca insanın ölümüyle nihai bir varış noktası bulan İran - Irak savaşı da bu ülkenin sinematik rengini değiştirip bizi “Kutsal Savunma Sineması” kavramıyla tanıştırdı. Artık kamera bir silahtı ve onu ateşleyecek cengaver yönetmenler olmalıydı. Acılar olabildiğince somut giysiler giymeli, bağrına taş basan karakterler sinema sancağını taşımalıydı. Fakat şöyle bir Avrupa havası solumuş yeni jenerasyon yönetmenler, sentez ürünleriyle bu gidişata yepyeni bir ivme kazandırdı, kazandırmaya da devam edecek gibi görünüyorlar.

İnsan sormadan edemiyor. Kent- taşra çıkmazları başlıklarıyla dünya seyircisinin aklına yer eden İran’da biraz uçuk kaçık ve haşarı yapımlar görsek acaba nasıl olurdu? Büyücülük okulundaki kız ve erkek öğrencilerin muntazam bir haremlik selamlık protokolü içinde olduğu ve pastel renkleriyle Şark mimarisinden olma ihtişamlı bir binada eğitim görüp maceralar yaşadıkları İran sosuna batırılmış bir Harry Potter izlesek neler hissederdik? Çoğu sinemasever, bu sorulara iştahla yanıt verecektir kuşkusuz. Neyse ki elimizde bir mum ışığı, yere sağlam basan bir iradeyle arayışa çıktığımız İran sinema kuyusunda, bu iştaha doygunluk verecek birkaç yapım var.

Sinemacı Mahmalbaf ailesinin reisi Muhsin Mahmalbaf’ın 1992’de yazıp yönettiği ve tarihi kurgu olan “Evvel Zaman İçinde Sinema” 90’ların insani esintisiyle komedi hamuruyla yoğrulmuş. Siyah-beyaz klipleri de ara ara seyircisine sunan bu yapım koşulsuz listelere alınmayı hak ediyor. Sinema eleştirmenlerinin 10 üzerinden puanlarken bol keseden davrandığı bu yapım herhalde türünün ilk örneği.

İran’a iki Oscar kazandırmış ve şu sıralar Fransa’ya dümen kırmış Ashgar Farhadi’nin meşhur Darbaraye Elly (Eli Hakkında) filminde Golshifte Farahani’nin eşini oynayan kır saçlı ve eli maşalı bir bey vardı hani. Film boyunca kendisine anlayışlı bir eş olmadığı için kızmış ve O’na hak verenlerle yollarımızı ayırmıştık. Aslında şu kır saçlı bey, nam-ı diğer Mani Haghigi, işte tam da arayışında olduğumuz İran bilim-kurgu/fantastik türünde örnekler veren tek yönetmen. Ciddi bir kültürel birikime sahip yönetmen Guelph Üniversitesi ve McGill Üniversitesi gibi havalı okullarda eğitim görmüş. Kısa bir zaman önceye dek ana vatanı İran’a girişi yasak olan yönetmen Berlin Film Festivali başta olmak üzere çeşitli yerlerde seyirciyle buluşan “The Pig (Domuz)” filmiyle İslam dininde yenmesi yasak olan domuz hayvanı üzerinden hükümetin kara listeye aldığı sanatçılara atıfta bulunmuş. Oyuncu kadrosu tanıdık kimselerden ve hayli sağlam. Bu filmle ciddi bir çığır açmış yönetmen kendi ülkesinin bu anlamdaki eksikliğini “bizlerin tembelliği” olarak ifade ediyor. “A Dragon Arrives” filmiyle aynı çizgide yürümeye devam eden Mani Haghigi, kendine özgü kamerasından bizleri şaşırtmaya devam edecek ve ülkesinin ağırbaşlı sinemasına karnaval havası katmaya devam edecek gibi görünüyor.

Haghighi’nin çağdaşı, filmlerine dram ekleyerek fantastik filmler çeken Narges Abyar da bu anlamda teşekkür borcumuzun bulunduğu bir başka yönetmen. Sinema dağının patikalarına önce edebiyatçı bir kimlikle başlamış. Kaleminden hem yetişkinler hem de çocuklar için adeta ürünler fışkıran yönetmenimiz sonraki merhalede de yazdıklarını filme çekmiş. ABD başkanı Donald Trump’a “Eğer İran’ı anlamak istiyorsan benim çektiği filmi izle!” hitabında bulunan yönetmen 2016’da çektiği masumane fantastik filmi “Nefes” ile en iyi yabancı film ödülüne aday olmuş ve film dış dünyada da çok beğenilmiş.

Bir de ülkemizde bahsi çok az geçmiş bir İran vampir filmi var. Hem de bir kadın vampir. İzleme tecrübemiz olmadan senaryosuna dair katiyen tasavvur sahibi olamadığımız bu yapım, türünün ilk ve tek örneği. Yönetmeni Amerika doğumlu bir İranlı olan Ana Lily Amorpour. Fakat film, ne yazık ki ana dili Farsça olmasına ve kadrosu yerli oyunculardan oluşmasına rağmen California’da çekilip ‘İranımsı’ bir hava verilmeye çalışıldığı ve çok da başarılı olmadığı için listeye eklemek seyirciye kalıyor. Vampir bir kız ve Arash isimli iki gencin aşkı üzerinden değişmeye başlayan İran toplumunun yeni nesili anlatılmaya çalışılmış. Başarı derecesi tartışılır ancak türünün yegâne örneği olduğu ortak bir kabul.

Bu listeyi uzatacak filmlerin 2020’lerde patlayacağı kulağımıza gelen dedikodulardan. Hükumetin alışılmışın dışında kabul ettiği bu tür için seyircilerin yönetmenlere desteği tam. Şahın torunları daha neler yapacak hep birlikte göreceğiz.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Günün Karikatürü Tümü

Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...

12
az bulutlu
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Namaz Vakti 07 Kasım 2024
İmsak 05:52
Güneş 07:18
Öğle 12:37
İkindi 15:22
Akşam 17:47
Yatsı 19:07

Gelişmelerden Haberdar Olun

@