Bu Yazım Gençleredir Diğerleri Üzerine Alınmasın!

Yazımın başlığını seçerken çok düşündüm, “Bu yazının başlığı ne olsun?” diye. Sonunda böyle bir şey ortaya çıktı. Aslında bu başlık bir sitem, bir yakınma, bir iç geçirme yalnızca. Biraz da endişe barındırıyor kendi içinde.

Bu yazım gençlere. Çünkü büyüklerim zaten siyasetten sağlığa, bilimden eğitime her şeye vakıf görünüyor şu günlerde (!) Yani yazdıklarımın tamamı hakkında herhangi bir malumatları olmasa dahi konuyla ilgili en az yarım saat konuşacak kapasiteye sahiptirler. Televizyon programlarında bunun örneklerini hayretler içinde görüyor, izliyoruz. Gündem olduğu için “korona virüs” örneğini vereceğim.

Geçenlerde Türkiye’nin önde gelen bir haber kanalında korona virüs ile ilgili bir program dikkatimi çekti, hem izlerim hem de bilgi sahibi oluruz dedi. Dünyanın gündeminde yer alan bir konu korona virüs. Bizim televizyon programları da bu konuyu es geçemez tabi ki de. Geçmediler de.

Ne yaptılar peki?

Virüsle ilgili bir programa enfeksiyon hastalıkları uzmanları davet edilmesi gerekirken programda moderatörle birlikte altı kişinin içinde bir tane enfeksiyon uzmanı konuk vardı. Diğerleri onkolog, farmakolog, fitoterapist, psikolog gibi alanların uzmanı! Bunlar konunun uzmanı olmadıkları için programda sürekli hatalı bilgiler aktarıyorlar, enfeksiyon uzmanı da toplumu bilinçlendirmek yerine bunların hatalarını düzeltmeye çalışıyordu. Adam sonunda durumu fark etti ve programı terk etti. Bu basit bir örnek sadece.

Her neyse sadede gelelim biz.

Bu virüs salgını elbet bitecek bir gün ancak hiçbir şey ülkemizde ve dünyada eskisi gibi olmayacak. Bu olay yeni bir çağın başlangıcı olacak belki de. “Dijital Toplum” denilen bir çağ da denebilir bunun adına. Siyaset, eğitim, sağlık, medya, iletişim, ticaret hatta sosyal hayat eskisi gibi olmayacak. TV kanalları ve gazetelerin birçoğu günümüzde yerini dijital kitaplara terk etmeye başladı bile. Birçok gazete baskısını durdurma kararı aldı.

“Dijital Toplum” düzeni insanlık için tehditleri ve fırsatları da beraberinde getirecek. Kartellerin egemen olduğu medya şirketleri, sosyal medyada bir kanal kadar ilgi görmeyecek. Geleneksel medyada zenginler söz sahibiyken, dijital medya dediğimiz sosyal medyada seyirciler de söz sahibi olabilecek. Nitekim günümüzde milyonlarca takipçisi olan sosyal medya kanalları var. Gençler dijital dünyayı doğru anlayıp doğru kullandıkları zaman gelecekte birçok şeyi değiştirme potansiyelini ellerinde bulunduracaklar. Gençlerin tutmadığı hiçbir şey yeni medya düzeninde tutunamayacak. Herkesin herkese ulaşabildiği bir çağ yaşanacak, herkes söylediği ve yaptığı kendisini ömür boyu takip edecek.

Dijital toplumda eğitimde öğretmenin rolü değişecek. Öğretmen bilgileri aktaran bir kişi olmaktan ziyade yol gösteren konumunda olacak. Kitaplar da yerini dijital öğrenme platformlarına, uzaktan eğitimlere, artırılmış gerçekliklere bırakacak. Analiz ve sentezi güçlü, iletişime açık bireyler toplumun önünde olacak. Dijital toplumda rütbeler, makamlar, unvanlar ikinci planda olacak; bilgiye sahip olan ve bilgiyi kullanan kişiler ön planda olacak. Günümüzde olduğu gibi sırf Arapça bildiği için Ortadoğu uzmanı, İngilizce bildiği için Avrupa uzmanı payesi alamayacak hiç kimse.

Yeni dünya düzeninde sağlık alanında da ciddi değişimler görülecek. Hastalıkları önceden tespit eden ve haber veren çipler takılacak insanlara. Doktor, hemşire gibi sağlık çalışanlarının yerini insansı robotlar alacak. Korona virüs salgınından sonra belki de popülaritesi yüksek bu mesleği risklerinden dolayı tercih eden sayısı azalacak.

Günümüzde gençlerin tercih ettiği avukatlık, doktorluk, öğretmenlik, mühendislik gibi birçok meslek dalında robotları göreceğiz ileride. Bu durum insanlık açısından bir tehdittir. Birçok kişi işini kaybedecek. Ancak insanlık yeni dünyaya ayak uydurmalıdır.

Kısacası gençler, her büyük olayın neticesinde tehditler olduğu kadar birçok fırsat da vardır. “Dijital Toplum” düzeninin de tehditleri ve fırsatları olacaktır. Sizlere düşen, kendinizi doğru bilgiyle donatmak, elde ettiğiniz bilgiyi üretime çevirmektir. Unutmayın ki geleceğin kavramları “bilgi, analiz, sentez, iletişim” gibi kavramlar olacaktır. Bu kavramları kullanarak ve özümseyerek çevrenizde farkındalık oluşturmalısınız. Aksi taktirde yeni dünya düzeni sizleri kabul etmeyecektir.

Sağlıcakla…