Endonezya’nın başkenti Cakarta’nın üzerinde bulunan Cava adasında patlama meydana geldi. Endonezya yerel basınının ifadesine göre Yogyakarta kentindeki volkanda yaşanan patlama, sabah 05:16 ile başladı ve yaklaşık 150 saniye sürdü.

Endonezyalı yetkililer, meydana gelen patlamanın ardından yetkililer küllerin 2 bin metre yüksekliğe kadar çıktığını ifade etti.

Volkanoloji ve Jeolojik Afet Azaltma Merkezi (PVMBG) ikinci alarm (Waspada) seviyesindeki yanardağın 3 kilometre yakınında herhangi bir faaliyette bulunulmaması konusunda turist ve yerli halka uyarılarda bulundu.

Yaklaşık 130 aktif yanardağ bulunan Endonezya’da 2010 yılında Cava Adası'ndaki 2 bin 968 metre yüksekliğindeki Merapi Yanardağı’nın patlaması sonrası 347 kişi hayatını kaybetmişti.

Yanardağ nasıl oluşur ?

Ariella Heffernan-Marks’a göre yanardağ patlamaların tetiklenmesine; tektonik levhalar, sert hava şartları, magma hareketleri ve hatta iklim değişikliğinin etkileri yol açabilir. Volkan patlamalarına neden olan olaylar göründüğünden çok çeşitli; patlamalar karmaşık, farklı ve birçok olayların bir araya gelmesi ile oluşur. Yerküre’nin kabuğunun altında erimiş kaya katmanları bulunur. Bu katmanlar, çekirdekteki yüksek sıcaklıklardan ötürü eriyerek magmayı oluşturur. Magmanın içerisinde ise çeşitli gazlar bulunur; bunlar karbondioksit, su buharı ve sülfür dioksit. Bu gazlar, bir kayanın mühürlediği magma odalarında yer alır. Sıvılaşmış durumundan ötürü magma, tepesindeki kayadan az yoğun. Magma, o yüzden yükselmeye başlar. Bu sırada su buharı balonlar halinde kaçmaya başlayarak karbondioksit ve sülfür dioksitin göreceli yoğunluğunu arttırır. Zamanla bu gazlar ilk baştaki büyüklüklerinin 1000 katı olana kadar genişler ve odanın kapağına yaptığı basınçla patlamaya yol açar. Aslında bu durum gazlı bir içeceği sallayıp kapağını açtığınızda başınıza gelen şeyle aynı olay; salladığınızda karbondioksit molekülleri ayrışır, gaz ve basınç birikir. Magma salındığında – Yerküre’nin kabuğundaki volkan dediğimiz kırılma yoluyla – ismi lav olarak bilinir ve sıcaklığı 1100 santigrat dereceye ulaşır. Genellikle bu sırada volkanik bulutlar oluşturur: sıcak kül, gaz ve erimiş kaya parçaları 1000 derece sıcaklıkla saatte 700 kilometre hıza ulaşarak ilerler.

Bir bilim insanı, ahtapota benzeyen canlıların Jüpiter’in uydusu Europa’nın buz kaplı yüzeyinin altında yaşadığını iddia etti. Ayrıca ahtapotu andıran bu canlıların Mars’ta da yaşadıklarına emin olduğunu belirtti.

Liverpool Hope Üniversitesi'nden Monica Grady, Mars konusunda araştırmalarına devam ederken Jüpiter ile ilgili de yorum yaptı. Grady, Jüpiter’in uydusu Europa’da yaşam olduğunu ve orada ahtapota benzeyen canlıların bulunduğunu düşünüyor. Ayrıca Grady, bu canlıların Mars’ta da bulunduğunu ifade etti.

Grady, Ay'dan bir miktar daha olan ve yüzeyi buzla kaplı olan Europa'nın buz tabakasının alt kısmında bir okyanus olduğunu iddia ediyor. Ayrıca Grady, Jüpiter’in uydusu olan Europa’nın yüzyinin kaplı olduğu buz tabakalarının altında yaratıklar olduğuna oldukça emin. Gök bilimci, Mars'taki yer altı mağaralarında da yaratıklar olabileceğini düşüncesinde. Hatta, yer altındaki mağaraların bu yaratıkları tehlikeli radyasyondan koruduğunu da iddia ediyor. Gök bilimci Grady’e göre, canlılar mağaralarda Güneş'ten kaynaklanan radyasyondan korunurken kayaların gözeneklerindeki buz da su işlevi görmüş olabilir.

İngiliz araştırmacıya göre, Mars’ta iddia ettiği yaşam sadece küçük varlıklardan ibaret. Grady, Dünya'da insan evrimini sağlayan çevre koşullarının diğer yıldız sistemlerinde bulunma olasılığının yüksek olduğunu da belirtiyor. Bunu da galaksideki tüm yıldızların henüz keşfedilmediğine bağlıyor.

Diğer gezegenlerde yaşamın ortaya çıkması için Dünya'dakine benzer unsurlar olması gerektiğini belirten Grady, çok önceki yıllarda dünyaya gök taşı çarpması sonuncunda dinazor türü yok olduğu için insanların da küçük ve tüylü memelilerden evrildiğini de söylüyor. Grady, Jüpiter'in uydusu olan Europa'da Dünya'ya benzeyen bir atmosfer bulunmadığını ifade etti. Bu da Europa'nın yüksek düzeyde radyasyona maruz kaldığı anlamına geliyor.