DOLAR
34,45 +0.30
EURO
36,30 +0.16
ALTIN
2.837,80 +0.12
BIST
9.390 -0.33
BITCOIN
90.194 -1.1
12

Yüz yüze eğitim şart

OKEVED Genel Başkanı Sefa Özdemir Yılmaz, okul öncesi eğitim gören çocuklar için yüz yüze eğitimin şart olduğunu belirtti.

EĞİTİM 22.11.2020, 13:14 22.11.2020, 18:16
Yüz yüze eğitim şart

Koronavirüs tedbirleri kapsamında, anaokulu ve kreşler hariç tüm kademeler uzaktan eğitime geçiş yaptı. Anaokulu ve kreşlerin yüz yüze eğitime geçtiğini duyuran Bakan Selçuk'un 'çalışan annelerin talepleri' ifadesi tepkiye neden oldu. Okul Öncesi Eğitim Kurumları ve Eğitmenleri Derneği (Okeved) Başkanı Sefa Özdemir Yılmaz Mevzu.Tv'ye Ziya Selçuk'un açıklamasını ve salgın döneminde okul öncesi eğitimin durumunu değerlendirdi.

Okeved Genel Başkanı Sefa Özdemir Yılmaz (Ziya Selçuk’un açıklamaları üzerine) "Okul öncesi eğitim veren kurumlarla alakalı farklı bir algı ortaya çıktı. Bu kurumlar yalnızca çocukların bakım hizmetini aldığı yerler, mekanlar gibi algılandı. Özellikle öğretmenlerin çok fazla isyanı oldu ‘biz bakıcı’ değiliz diye Twitter’da konuyla alakalı çalışmalar yapıldı. Konuyla alakalı yaşanan problemin ifade probleminden dolayı kaynaklandığını düşünüyorum. Okul öncesi öğretmenlerinin hakkını kesinlikle yiyemeyiz. Anne oluyorlar baba oluyorlar bir arkadaş oluyorlar doktor oluyorlar kısacası çocukların her şeyi oluyorlar. Dolayısıyla öğretmenlik kimliğinin bir kenara bırakılıp bakıcı, çocuğuna bakan kişi olarak nitelendirilmesi yanlış bir tutum olduğu gibi eğitimin göz ardı edilip sadece bakım hizmetinin ön plana çıkarılması çok doğru bir hareket değil. Okul öncesi eğitim kurumları yalnızca bakım amaçlı oluşturulan yerler değil eğitimin özellikle temel eğitimin yoğun olarak verildiği kurumlardır. Yaş gruplarının küçük olmasından dolayı öğretmenler bakımlarını üstlenirken yaşam becerilerini onlara kazandırmak adına oyun ve akran öğrenmeli etkinliklerle öğrencileri destekleyip model olurlar.

Eğitimci kimliğini göz ardı edip sadece bakıcı sıfat yüklediğiniz zaman mesleğine sahip çıkmak isteyen öğretmenlerde de bir isyan oluşması çok normal. Bizim önemli olan bu yanlış anlaşılmayı toplum gözünde düzeltip, sizler de en kıymetli öğretmenlerimizsiniz diyebilmek." açıklamasında bulundu.

Yüz yüze eğitim şart

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un ifadesinden kaynaklı bir problemin yaşandığını fakat okul öncesi eğitimin pedagojik açıdan kesinlikle yüz yüze olması gerektiğinin altını çizen Yılmaz,

“Okul öncesi eğitim uzaktan eğitime müsait olan bir eğitim kademesi değildir. Biz okul öncesi eğitim gören çocuklara bütün eğitimleri oyun yolu ile veririz. Uzaktan eğitimde, oyunla eğitim vermek mümkün değil. Okul öncesi dönem çocuklarının dikkat süreleri daha kısa olduğundan dolayı onları ekran başında tutmak ve ekrana uyaranına maruz bırakmak etik değildir. Çocuklar oyun yolu ile öğrenir dedim fakat akran iletişimi de ikinci öğrenme yoludur. Bugün çocuklar eve kapandığı zaman özellikle okul öncesi yaş grubu çocuklarımız akran öğrenmesinden yoksun kalacaklar ve uzaktan eğitimle bu sosyal duygusal iletişimi yaşayamayacaklar. Bununla birlikte okul öncesi dönem çocukları ile uzaktan eğitimin aileler olmadan yapılması mümkün olmadığı gibi çocuklar günlük bakım hizmetlerini de tamamlayamadıkları bir dönemdeler. Beslenmeden eğitim ihtiyacına kadar birçok konuda yoksun kalıp mağdur olabilirler. Ama diğer kademedeki çocuklar ihtiyaçlarını kendileri bir şekilde karşılayabiliyorlar. Bu sebeplerden dolayı okul öncesi eğitimin ayrı tutulması çok önemli bir noktaydı.

Okul öncesi eğitimde özellikle büyük kentlerde yüz yüze eğitim şart. Eğer biz çocuklarımız yara alsın istemiyorsak okul öncesi eğitim, yüz yüze olmalı. Çünkü biz toplama işlemi öğretmiyoruz, tarih coğrafyada bir konu öğretmiyoruz biz çocuğa aslında günlük yaşam becerileri, kişisel gelişim öğretiyoruz. Teorik anlamda çocuk ileriki yaşlarında birçok bilgiyi öğrenebilir. Ortaokulda kötü olan derslerini lisede bir motivasyonla halledebilir. Ama kişisel gelişim konusunda tamamlamalar çok zordur."

"Uzaktan eğitim sonrası çocuklarda birçok problemle karşılaştık"

Sefa Özdemir Yılmaz “Öz denetim, öz düzenleme, yaşam becerileri gibi süreçlerle beslenir. Onların bu dönemde titizlikle gözlemlenip deneyimleyebileceği takipler yapılması önemlidir. Bunun için sosyal ortamlar en büyük fırsat noktalarıdır. Çocuklar belirli rutinler içinde akran ortamlarında sosyalleşir. Tek başına ve rutinsiz bir düzensizlik içinde beceri kazanabilmeleri çok zorlayıcı ve yıpratıcı bir süreç doğurur. Örnek verecek olursam, iki aylık dönemin ardından Haziran ayında okulların tekrar yüz yüze eğitime geçmesiyle birlikte çocukların fazlasıyla problemleriyle yüzleştik. Fazlasıyla rutinsizlikle başa çıkamayan ebeveynler istemeden çocuklarda ekran karşısına geçmesini engelleyemeyip ciddi dikkat, konsantrasyon bozukluğu, saldırganlık vb. problemlerin olmasına neden oldu. Birçok çocukta kendini ifade edememe, kekeleme, tırnak yeme, altını ıslatma problemi gibi durumların ortaya çıktığını okullar açılıp çocuklar döndüğünde gördük. Bu sıkıntıların oluşması çok kolay ve çok kısa zamanda oluşabiliyor ancak düzeltilmesi aylarımızı belki de yıllarımızı alacak, alıyor. Tekrar okulların kapanmasından sonra çocukların bu anlamda daha da büyük sıkıntılar yaşayacağını hepimiz biliyorduk. Bu sebeple okul yönetimleri ve biz eğitimciler bunun üzerine düştük.” İfadelerini kullandı.

"Okul öncesi eğitim zorunlu eğitim kapsamına alınmalı"

Okul öncesi eğitim kurumlarının Türkiye’de yeterli sayıda bulunmadığını ve bu konuda desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Hem toplumsal destek alması gerekir hem de bakanlıklarca desteklenmesi gerekiyor. En büyük desteği de zorunlu eğitim kapsamına alınmasından alması lazım.” dedi.

“Eskiden çocukların gelişiminde tüm mahalleli seferber olur, o çocuğun bir yanlışı varsa el birliği ile düzeltilmeye çalışırdı. Selçuk Şirin’in güzel bir sözü vardır “Bir çocuk yetişirken bütün köy yetiştirir” diye. Hazırcı bir nesil yoktu, her çocuğun üretmesi gerekirdi. Şu anda bir mahalle kültürü yok. Şimdiki neslin ebeveynleri çocuk yetiştirmeyi internetten öğreniyorlar. Sadece pedagojik açıdan doğru bildikleri yanlışlarla öğretmeye çalışıyorlar. Bizim anne babalarımızın çocuklarıyla vakit geçirmeyi öğrenmesi gerekiyor. Çocuklarını tanımayan anne babalarımız var. Okul öncesi eğitim kurumları bu yanlışları düzeltmeye çalışıyor. Bundan dolayı, okul öncesi eğitim kurumlarının sayısı artırılmalı ve zorunlu eğitim kapsamına alınmalı.”

Haber: Mevlüt İşli

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Günün Karikatürü Tümü

Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...

12
az bulutlu
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Namaz Vakti 17 Kasım 2024
İmsak 06:02
Güneş 07:29
Öğle 12:39
İkindi 15:15
Akşam 17:38
Yatsı 19:00

Gelişmelerden Haberdar Olun

@