FE EYNE TEZHEBÛN?!

Halis bir niyetle, Hak namına yapılan güzel tavsiyeleri ya da bir eleştiriyi, "radikal" bulup, burun kıvırıyoruz..

İlahi kitabımızdan, Efendimiz (as) hayatından, alimlerin, evliyaların yaşanmışlıklarından, öğütlerinden damıtılarak sunulanları, "marjinal" bulup, “dünde kalmış”, “fantastik", basit” şeyler gibi değerlendiriyoruz.

“Modern bir sekülerlik”lik moda şimdi.. 

Makam-mansıb yokken "muhafazakar" takılan bazılarının, varlığa kavuşup "liberalleştikten" sonra, yokluktaki yaşam tarzlarını ve ideallerini utanarak unutup, "marka tutkunluğuna", "lüksle hava atmaya", "sosyete alışkanlıkları"na öykünerek dönüştükleri "seküler mutant"lığın “Muhafazakâr asri”liği, başımızın belası..

Eskiden kimileri fakirken daha cömertti, zenginleşince cimrileştiler, isyanın karanlığına savruldular.. 

Epey bi yeşillendirdik her şeyi, vicdanlarımızı rahatlatmak için!..

Bugün, “Yeşil Komünist”ten “Yeşil Kapitalist”e, “Yeşil Çağdaş”tan, “Yeşil ulusalcı”ya, hatta “Yeşil Kemalist”e kadar, yeşilin her tonu var artık!

Dinin emir ve yasaklarını sadece "vicdan ölçeğine" indirgedik. Artık kimimiz "Deist" takılıyor, kimimiz "Agnostik", kimimiz de “tarihselci”.. 

Bugün daha arivist, daha pragmatist, daha determinist yaşıyoruz günlük hayatın içinde.. Ve daha konformist! 

Rasyonalizm de, işimize geldi hani!

Acaip rekabetçi de olduk! Kendimizden başka herkesi rakip olarak görüyoruz. Hatta, kardeşlerimizi, akrabalarımızı ve yakın dostlarımızı bile.. 

Daha hedonist olduk ve daha opürtünist! 

Daha egosantriğiz artık, daha narsist! Eskiden "Ben" demek ayıptı, ama, şimdi "ene"miz öyle kabardı, öyle kabardı kii.. 

Ben!.. ben!.. ben!.. 

Hep, ben!..

. . . 

FE EYNE TEZHEBÛN / BU GİDİŞ NEREYE?!..