"Tüm İslam aleminin ortak davası: Kudüs"

Parlamenterler Arası Kudüs Platformunun Bahçelievler'deki yeni binasının açılış töreni ve "29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü" programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın göndermiş olduğu mesaj okundu.

Tüm İslam aleminin ortak davası: Kudüs

Yeni açılan binanın hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan "Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü'nde tüm Filistin halkını yürekten selamlıyorum. Parlamenterler Arası Kudüs Platformu, yaptığı çalışmalar, toplantılar ve konferanslarla Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarının küresel düzeyde sesi ve nefesi oluyor. Sizlerin, gerek ülkelerinizde yaptığınız faaliyetlerin gerekse Kudüs Platformunun üyeleri olarak icra ettiğiniz programların son derece kıymetli olduğuna inanıyorum" dedi.

Kudüs'ün tüm İslam aleminin ortak davası olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan "Türkiye olarak tüm platformlarda Kudüs davasına sahip çıkıyor, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal, zulüm ve soykırım politikalarının son bulması için var gücümüzle çalışıyoruz. BM kararları ve Arap Barış Girişimi temelinde 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, bitişik ve egemen bir Filistin devleti kuruluncaya kadar da mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz." dedi.

Davos çıkışı hatırlatıldı

Programda bulunan davetlilerde TBMM Başkanı İsmail Kahraman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Davos çıkışını hatırlatarak "Kişiler sağlıklarında kıymetleri bilinmeli. Cumhurbaşkanımız Davos'ta masaya yumruğunu vurmuştu hatırlıyor musunuz? O içten gelen bir şuurla söylenen 'One minute' sözü bir semboldü" diye konuştu.

Türkiye her zaman Filistin'in yanında oldu

Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Başkanı Hamid El Ahmar, Türkiye'nin halk ve devlet olarak Filistin'in yanında olduğunu ifade ederek "Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Filistin davasına ulusal ve uluslararası bütün platformlarda vermiş olduğu destekten dolayı Filistin halkı adına teşekkür ediyoruz. Kudüs dünya vicdanında edindiği yerle birlikte, 3 semavi dinin ortaklaşa barış içinde yaşayacağı ancak İsrail işgaliyle birlikte buradaki gerçek barışa darbe vurulan bir yerdir. Bu darbeyi ilk Filistin halkı almasına rağmen en büyük kayıp sadece Filistin halkını değil civardaki bütün halkların kayıpları da olmuştur. Maalesef şu anda bazı komşu ülkelerin taviz vererek ilerlediğini görüyoruz. Bu, stratejik iş birliğine kadar uzanmaktadır. Biz Filistin davasına adil bir dava olduğu için kalpten inanıyoruz." ifadelerini kullandı.