Hiç'lik makamı
Son zamanların düzleşen dünya tarlasında yetişen en iyi mahsul 'makamlar'... İsminin önüne kısaltmalı sıfatlar eklemek için girilen yarışların verilen çabaların diğer tarafında Sabahattin Ali'nin dediği yerde olabilmek çok önemli. ''Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım''
bu iddiasızlık amaçsızlık değil istikametsizlik hedefsizlik hiç değil... Sadece tam teslimiyetin, makam sevdalarından arınarak mümkün olabileceğinin farkındalığı... Amaç, sıfatlardan oluşan uzun bir künyenin altındaki derinsizlikten, hiç'lik makamının verdiği derinliğin hazzına varmak. Künyeyi bir çamur damlasına üflenen ruh olduğunun bilinciyle doldurabilmek. Ve bir gün üflenen bu ruhun çekilmesiyle tekrar çamur olacağına olan inanca mutmain olmaktır.
Farabi, El Medinetü'l Fazıla kitabında ''Adem var olması lazım gelen şeyin yok olmasıdır ''der. Adem olabilmek bütün varlıklarından feragat edip yokluğa razı olmaktır. Ya da bütün varlıklarını idrak edip muazzam kainat ve Hakkın mukayesesinde yokluğunu, hiçliğini görebilmektir. Hiçliği kendine menzil olarak belirleyenler dünya makamlarını sadece bir araç olarak bilir, sıfatlarını da o bilinçle doldurur.
İşte bu açıdan tam anlamını kavrayamadığımız sıfatlar, içini dolduramadığımız makamlar içimizdeki asıl cevherin ışığını gölgeler... Sonra hukukçu sıfatının altında kişilerin haklarını savunmak varken, hakaret ve küfür olur. Doktor sıfatında şifa araması gerekenler kendi yaşamlarına son verir. Öğretmen sıfatında ilim vermesi beklenenler, cehalet çukurunda debelenir. Ve ahir zamana öğrenci olmadan zahir olana öğrenci olanlar kibir öğrenmiş olur ve daha yolun başında sınıfta kalır.
İşte bu nedenle kanat olması gereken her meziyetin, popülizmin getirdiği ayak uydurma çabalarından ötürü gölgelenmesi kadar büyük bir haksızlık yoktur. Ve bu haksızlığı insanoğlu bizatih kendi kendine yapar. Herkesin sıfat çarpıştırıp bağırarak yaşadığı çağda hoş seda bırakma düsturuyla silik bir nefis ve doygun bir ruh olabilirse asıl elde etmesi gereken makama ulaşmış demektir. Bu makam bütün yüklerini sırtından indirip kuş kadar hafif olma makamıdır. Bütün kibirlerini yontup dünyevi hırsları aşarak asıl zenginliğe kavuşma makamıdır.
Şimdi bize künyesini yok olma bilinciyle doldurmuş, meziyetlerini omzuna kanat olarak takmış, makamını ve sıfatlarını hizmetleri için basamak yapmış insanlar lazım. '' Ben '' yaptım demekten aslında yapmaya fırsat bulamayanlar değil ... Çünkü bu 'ben' liğin yapısı görünme çabaları ve gurur üzerine kurulmuştur.
Şimdi bize herhangi bir makama gelmeden de adil olabilen, sıfat dayatmadan da hitap edebilen, varlığını hiç'likle terbiye etmiş insanlar lazım...'' Var olmak'' için birilerinin üstüne basarak ilerleyenler değil...
Şimdi bize ilim, bilim ve mütevazilik çarklarında kendini eritmiş, sıfatlarının saltanatından çok sancısını çekmiş, yaranma çabalarını yararlı olma çabalarına dönüştürmüş insanlar lazım... 'Oldum' demekten hamlığının farkına varamamış olanlar değil...
Çünkü makam sevdalarının çoraklaştırdığı bu dünyada, toplumların her türlü savaştan uzak yaşayabilmesi ancak kendi iç savaşlarını bitirmiş, telaşsız ve sakin yani bulunduğu makam ne olursa olsun temeline hiçliği yerleştiren insanlar sayesinde mümkün olabilir.
Hiçlik makamının verdiği huzura ulaşmak ümidiyle...
Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
İmsak | 06:09 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:40 | ||
İkindi | 15:11 | ||
Akşam | 17:34 | ||
Yatsı | 18:57 |