Özgürlüğün sesi Bilal

İslam’ın ilk müezzini Bilal-i Habeşî’nin hayatının anlatıldığı Özgürlüğün Sesi Bilal, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ortak yapımı bir biyografi-animasyon filmidir. Filmi yapan ekip, Walt Disney ve Pixar stüdyolarında Kung Fu Panda, Karayip Korsanları, Ejderhanı Nasıl Eğitirsin, Madagaskar ve Yüzüklerin Efendisi gibi yapımlarda çalışan uzmanlardan oluşmaktadır. Film aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı onaylıdır. Bu açıdan her bireyin, ailelerin ve çocukların rahatlıkla izleyebileceği bir film olarak karşımıza çıkıyor.

Bilal’in çocukluğu ve esir alınışı ile başlayan film, Mekke’nin fethi ile bitiyor. Bilal daha küçücük bir çocukken nasıl biri olacağı gösteriliyor. Bilal’in yiğitliğinin, sesinin güzelliğinin ve yüreğinin büyüklüğünün nedenlerini, Bilal’in çocukluğunda bulabiliyoruz.

Bilal için ailesi çok önemli. Babasını tanımamış bir yetim. Dünyadaki en değerli varlıkları ise annesi ve kız kardeşi. Film boyunca annesinin kendisi için söyledikleri kulaklarında çınlayıp duruyor yetim Bilal’in. Daha küçük bir çocukken annesinin kulağına fısıldadığı sesler, büyüyünce hakikate ulaştıran bir rehber oluyor.

Bilal, esir alındıktan sonra Mekke’ye getirilir ve kız kardeşi ile birlikte Ümeyye b. Halef’in kölesi olur. Dürüstlüğü ve haksızlığa karşı dayanamayışı onun başını zaman zaman sıkıntıya soksa da bildiğinden şaşmaz Bilal ve bu uğurda bedel ödemekten çekinmez.

Bilal bir gün şehir meydanında putlar için para toplandığını görür. Karnını doyurmak için bu paradan almaya çalışan bir çocuğun cezalandırıldığına şahit olan Bilal, bu haksızlığa dur demek için karşı koyar. Bu olaylar yaşanırken Ebubekir de oradan geçmektedir. Bilal’i görür ve ondaki safveti ve civanmertliği fark eder.

Filmin bu bölümünde Mekke’de cahiliye döneminin tüm kötü adetleri ve uygulamaları kısa da olsa gösteriliyor. Köleler, putlar ve putlara inanmadığı halde para kazanmak için inanıyor görünen zenginler. Putları satan inanç tacirleri. Putlara yapılan bağışlar küçük para tepeleri oluştururken öte yanda karnını doyuramayan çocuklar bulunuyor.

Bilal’in bir de beyaz bir atı vardır. Bilal bu ata meftundur. Zincirlerle bağlı bir atın zincirlerinden kurtularak uçsuz bucaksız bir çölde Bilal ile birlikte koşması, putları kıran, köleleri azad eden bir din olan İslam’ın önemine vurgu yapıyor. Bilal’in de zincirlerle bağlanamayacak kadar güçlü bir yüreği ve çoğu kimsenin rüyalarında göremeyeceği kadar büyük bir ufku var.

Önceleri müşriklerin sofrasını şenlendirirken daha sonra mescitleri şenlendirecek olan o güzel ses haykırır: Allahuekber!

Başından sonu kadar sıkıcı olmayan film, aksiyon sahneleriyle süslenmiş. Bilal-i Habeşî’nin hayatını iyi bilen izleyiciler muhtemelen filmdeki Bilal’i eksik bulacaklar. Film, çocukların anlayacağı şekilde yapılmış. Evrensel bir tema üzerine işlenen bir yapıda olduğu için Bilal’in hayatını detaylı bir şekilde aktarmamış. Eksiklerine rağmen beğeniyle izlenilecek güzel bir aile filmi. Afiyetler dilerim.