Savaş ve Barış, Anna Karenina gibi önemli eserler veren ünlü yazar Lev Tolstoy'un kızı Aleksandra Tolstaya, Van'da yaşanan Ermeni vahşetini anlatıyor. Rus ordusunda hemşire olarak bulunan Alexandra, Rusların Ermeni çetelerle birlikte Van'ı işgal ettiği tarihlerde Van'a geliyor ve burada Ermeni vahşetine şahit oluyor.
O dönemde Türklerin Ermenileri katlettiğine yönelik haberler yayılmışken Tolstaya durumun tam tersi olduğunu görünce şaşırıyor. Amerikalı Doktor Yarrow ile aralarında geçen diyalog ise o dönemi şöyle anlatıyor :
“Yerde bezlerle örtülü, kirli bedenler: türkler. erkekler, kadınlar, yaşlılar, gençler, çocuklar... hepsi birlikte üst üste yığılmış bir halde. iniltiler, sayıklamalar, küçük çocukların ağlama sesleri... bize doğru kirli zayıf eller uzanıyor, kadınlar ağlıyor, türkçe açıklamaya çalışarak bir şeyler istiyor ve yalvarıyorlardı. cansız bir şekilde yanlara doğru sallanan kollarını garip bir şekilde sarkıtarak köşede oturan bir kadına dikkat ettim. kadın sessiz ancak duyulur bir şekilde inliyordu. benim soru dolu bakışlarıma Bay Yarrow
- onun kolları (Ermeniler tarafından) tersyüz edilmiş.
+ Kim bunu yaptı? Niçin?
- Ermenilerle yapılan çarpışma sırasında...
+ Ermeniler mi? Neden kadını böyle sakatlamışlar? Ben, gazetelerde türklerin hunharca davrandıklarını, Ermenileri katlettiklerini okumuştum. anlamıyorum...
- Van’da biz, Ermenilerin insanlık dışı gaddarlığını gözlemledik. ermenilerin, kadınların göğüslerini kestiklerini, kollarını, bacaklarını tersyüz ettiklerini ve kırdıklarını söylüyorlardı. bu insanlık dışı gaddarlığın kurbanlarını bizzat ben kendim gördüm.”
(aleksandra tolstaya, doç, izd.: vagrius, moskva, 2001, s. 237)