Akıllı saatler doktorlarımızın yerine geçebilir mi?
Tik tak sesiyle bildiğimiz saatlerin yerini artık akıllı saatler aldı. Öyle ki her şey akıllı hale geldi. Anahtar ise tek bir dokunuş...
Teknoloji hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve kişisel kullanım içinde yer alan akıllı bileklik ve akıllı saatler… Hepsi artık hayatımızın önemli elemanları haline gelmiş durumda. Hal böyle olunca da bazı gelişmelerin ardından akıllarda bazı sorular oluşuyor. Örneğin; Apple’ın akıllı saatlerinin sağlık hizmetleri biriminde kullanılması ve bunun bağlamında doktorların yerine geçip geçemeyeceği. Kulağa gerçekten ilginç geliyor değil mi? Tam da bu konu üzerinde durmak istiyorum.
Akıllı saatlerin gelişmiş özellikleri gerçekten göz dolduruyor. Adım sayar özelliği, akıllı telefonlarla entegre çalışması ama en önemlisi de EKG gibi ölçümler yapabilmesi. Kalp ritminizi ölçen, nabzınızı kontrol eden bu küçük akıllı araçlar acaba hastalandığımızda gittiğimiz doktorların önemini ya da önem demeyelim de onlara olan ihtiyacımızı azaltacak mı?
Şu an için bunun cevabını vermek hem mümkün değil hem de doğru değil. Bu kapsamda Apple’ın, geliştirdiği akıllı saatlerin neler vaat ettiğine, özelliklerine ve gelecek hedeflerine bir bakalım. Yazının buradan sonrası biraz veriler ve rapor içeriyor olacak.
Sağlık sektörüne Apple dokunuşu
Apple giyilebilir teknolojik ürünler pazarına akıllı saatleriyle adını altın harflerle yazdırmış durumda. IDC tarafından yayınlanan rapora göre, giyilebilir teknoloji pazarı içinde değerlendirildiğinde Apple, tüm pazarın yüzde 35’lik payına sahip. Bu da şirketi, bu pazarın en güçlü oyuncusu haline getiriyor desek yanlış olmaz. Elbette diğer markaların da önemli özellikler sunan akıllı saatleri bulunuyor ancak, Apple akıllı saatleriyle bir sağlık hizmeti sunmayı hedefliyor.
Aynı raporun devamında ise 2019’un üçüncü çeyreğinde şirket, 29.5 milyon adet Apple Watch, AirPods ve Beats markalı kulaklık satarak, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 195.5 oranında bir gelir artışı yakaladı. Bu rakamlar ise Apple’ın müşterilerine ya da kullanıcılarına sağlık özellikleri olan ürünleri sunmak istiyor olmasına işaret ediyor. Her geçen gün artan taleplere karşılık vermesi adına kurulan Apple sağlık hizmetleri birimi, beklenen başarıyı yakalayamamış olmasıyla da şaşırtıyor. CNBC’nin yayınladığı bir rapora göre şirkette çalışan kişiler tek tek ayrılmaya başladı ve bu da Apple’ın hedeflerini biraz ertelemesine neden oluyor.
Atriyal fibrilasyon tespiti yapabilmesi hedeflenen akıllı saat
Ancak bakıldığında Apple’ın hala en başarılı ürünleri arasında yer alan Apple Watch, söz konusu gelişmelere rağmen bir sağlık ekipmanı olarak sunulmaya devam ediyor. Şirket yine de saatin tıbbi bir cihaz olarak anılmasını ve başarılı olmasını istiyor. New England Tıp Dergisi'nde yayınlanan Apple Kalp Çalışması'nın yakın zamanda açıklanan sonuçları, hala uzun bir yol olduğuna işaret ediyor. Apple elbette mücadelesinden vazgeçmiyor.
Şirketin, Apple Watch aracılığıyla atriyal fibrilasyonu tespit etme gibi bir hedefi var. Bu hedefi seçmesinin en büyük nedeni ise Amerika Birleşik Devletleri'nde tahminen altı milyon insanın pıhtı, kalp krizi ve felç geçirme riskini artıran bir tür düzensiz kalp atışına neden olan atriyal fibrilasyona sahip olması yatıyor. Bu nedenle akıllı saatler ile söz konusu bozuklukların kolayca tespiti ve sonrasında bu bozuklukların izlenmesi için bir aracı olmayı planlayan şirket, bu noktada sağlık elemanı görevine soyunuyor .
Apple binlerce kişiyle bu tespitleri yapmak için anlaştı desek yanlış olmaz ancak, kullanıcıların yüzde 80’i düzensiz kalp ritmine kayıtsız kaldı ve bu noktada yapılan testler de başarısız oldu. Saatin uyardığı kişilerin küçük bir kısmı sağlık birimine başvurdu ve bu hastalarda atriyal fibrilasyona rastlandı. Söz konusu araştırma Apple Watch’un başarısız olduğu anlamına gelmiyor. Muhtemelen bu bozukluğun bazı katılımcıların teşhis edilebileceklerinden daha erken teşhis edilmesine yol açmıştır. Ancak yine de tartışmalı bir konuya doğru sürüklenen bir süreç olduğunu görüyoruz.
Atriyal fibrilasyonu olan kişileri taramak veya bu bozukluğu tespit etmek için başka yöntemler de bulunuyor. Mobil sağlık cihazlarıyla bildirilebilen bu rahatsızlık, düzenli doktor kontrolleri ile ortaya çıkıyor. Günümüzde eski yöntem olarak değerlendirilen sistemlere bakıldığında atriyal fibrilasyonun tespitinin yüzde 85 ve 90 oranında doğru tespit edildiği görülüyor.
Apple Watch doktorların yerine geçebilir mi?
Yaşlı ve genç insanlarda bu bozuklukların seyri değişiyor olsa da yine de akıllı saatler şu an için yetersiz görülüyor. Ama elbette ilerleyen günlerde Apple Watch gibi gelişmiş sensör teknolojilerini barındıran cihazlar sayesinde, bu tarz bozuklukların erkenden teşhisi ve müdahalesini görebilecek gibiyiz.
Başlıkta sorduğumuz soruya gelecek olursak, bu tarz bozuklukların tespiti için Apple Watch ve benzeri cihazların daha da gelişmesi, hassas hale gelmesi ve daha fazla kişinin ulaşabileceği fiyatlara sahip olması gerekiyor. Böylelikle doktorların yerine geçmeyecek olsa da yine de doktorlara faydası dokunacak ve hastalıkların ilerlemesini ve bu nedenle hastaların kaybedilmesinin önüne geçebilecek.
Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
İmsak | 06:08 | ||
Güneş | 07:36 | ||
Öğle | 12:40 | ||
İkindi | 15:12 | ||
Akşam | 17:34 | ||
Yatsı | 18:57 |