Siyasetçinin karizması kitlelerin ruhunu ateşler
İnsanların gözünün içine baka baka yalan söyleyen siyasiler ile bu yalanlara koşulsuz-şartsız inanmayı seçen insanlar arasında kırılmayan o zorlu bağ parçalanabilirse eğer Türkiye’de de bir siyasetten bahsedilebilir. Siyaset psikolojisinde akla ve mantığa meydan okuyan büyüleyici bir fenomen vardır: ‘’mutlak siyasi bir gücü elde etmek için yönlendirilen kandırılmış kitleler.’’ Kitleler üzerinde girift olarak ‘’aldatıcı bir ağ’’ ören kariz
Suphi Kalender
Kardeşini Doğurmak; Enseste Meşruiyet Devşirmek.!
Ensest mağdurları ve psikolog, ilahiyatçı, doktor ve başka uzmanlarla da yapılan mülakatlarla geniş çaplı olarak meydana getirilen “Kardeşini Doğurmak, Türkiye’de Ensest Gerçeği” isimli geniş çaplı eser Büşra Sanay tarafından kaleme alınmış. Kitap, o kadar ustaca kurgulanmış ki, hem LGBT hem cinsiyet eşitliği meşrulaştırılırken hem de rızaya dayalı ensest ilişkinin gayr-i ahlaki olmadığı sinsice satırlara yerleştirilmiştir. Kitaba göre e
Harun Çetin
Tarih değil hatalar tekerrür ediyor!
Tarih; belirli ambargoların üzerinden kaldırılması halinde tüm fedakârlıkları ve ihanetleri vesikalar halinde önümüze serecektir. Yalan yanlış öğretilen tarihin perdelerini aralamak ve yüzyıllardır kemikleşmiş batıl inançların kirini pasını bu milletin üzerinden sıyırıp atmak… Bir milletin kendi kimliğini yeniden bulması için çabalamak hatta gerekirse bütün bir ömrü bu uğurda feda etmek… Çok zor bir hedef ve çok zor bir görev gibi duruyor
Mustafa Akif Ekşi
Kime Göre Yerli Kimine Göre Milli
Herkesin kafası çok karışık ancak bu karışıklığa bir çözüm yolu elbette bulunmalıdır. Zira kavramların her biri birbirinin içine geçmiş durumda ve herkes zihin dünyasına göre kavramlara anlam yüklemeye başladı. Son gözdemiz ise YERLİ ve MİLLİ olmak! Kime göre yerli, neye göre milli olmak? Bu tartışmalar ülkemizin yargı sisteminde baş gösteren hukuk skandalı ile bir defa daha kendisini gösterdi. Anayasa Mahkemesi tutuklu bulunan Hatay Millet
Ramazan Aydoğdu
Biz Uyanırsak, İnsanlık Uyanır!
Tüm dünyayı dizayn etme görevinin kendilerinde olduğunu zanneden, ezoterik orijinli vahşi hırsları doğrultusunda ülkeleri kan ve gözyaşlarına boğarak sömüren “Batı”, bugüne dek kendilerini, bâtıl sahte tanrılarının taşeronları olarak görüyor, bunu da dünyaya baskıyla, korkuyla, kaosla ve vahşetle kabul ettiriyorlardı. Batı’nın zihin dünyamızda kodladığı algılardan, sınırlardan, artık ivedi kurtulmamız gerek! Aynı zamanda, uyga
Mehmet Emin Sofuoğlu
Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad BAŞGİL
Bir meskeni, binayı inşa edip ayağa kaldırmak için, mimarisinden başlayarak, inşaat malzemeleri sahasında pek çok unsura ihtiyaç duyulur. Ustalığından tutunda, malzemenin niteliğine kadar, binanın dayanıklılığına tesir eden bir çok faktör mevcut. Ama uzun müddet ayakta ve sağlam kalabilmesi için, dış tesirlerden koruyacak sağlam bir çatı gerekmekte. Toplumlar, milletler medeniyetler için de bu durum geçerlidir. Üst kimlik, vizyon, �
Memiş Okuyucu
Atalarımızın mirası: Osmanlıca
Mühim meseledir millet olmak, millet kalabilmek ...Milletleri millet yapan en önemli esaslardan birisi o milletin dilidir. Dil denilen olgu, millet olabilmenin mayasıdır bu yüzden yalnız mayasını güzel tutan milletler özünü koruyabilir; geleceğe bozulmamış mayalar bırakabilir, diyebiliriz. Dilini, dil şuurunu kaybeden milletler ise hafızasını, hatırasını, mirasını açıkçası her şeyini kaybetmeye yüz tutmuştur ve gerçek millet olma şerefini kaybetmekle karşıya k
Hacer GÜLMEZ
Gerçekten kadınlar günü mü?
Amacı dışında anılan ve kapitalizmin esiri olmuş bir gün daha... 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Oysaki 1857 tarihinde ABD'nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında çalışan dokuma işçilerinin başlattıkları bir grevde yanarak feci şekilde can veren 129 kadını ve onlar nezdinde tüm emekçi kadınları sembolize etmeliydi. Daha iyi çalışma koşulları ve emeğin karşılığını isteyen kadınları anlatmalıydı. Şiddet gören, canı yanarken sesi çıkmayan ka
Ayfer Örenç
Merhaba Ey Şehr-i Ramazan
Bazı zamanlar maziye takılıp kalıyor insanoğlu. Özlemini çektiği günlere dönmek istiyor veya o günleri anımsamak, o günleri tatlı tatlı düşünmek hoşuna gidiyor. Hatıralar birer birer canlanıyor zihnimde. Zihnimin derinliklerinde çiçek çiçek dolaşan bir bal arısı misali en lezzetli hatıralarımı derleyip topluyorum. Artık hangi hatırama baksam Ramazan’a ait duygularım tomurcuğa çalmış gül gibi gittikçe büyüyor, kabardıkça çiçeğe duruyor. Çocuklu
Mehmet Gülmez
İçinizde Türk Olmayan Var mı?
Lise öğrencisiyken herkes gibi ben de üniversite hayali kurardım. Sınava gireceğim yıl gelip çattığında kredili sistemin son jenerasyonu olarak bu sistemin olumlu yanlarından da faydalanıp kredilerimi erken doldurdum ve liseyi iki buçuk yılda bitirdim. Hatta o son yarım dönemin de sadece haftada altı saati okula gitmiştim. Az daha hızımı alamayıp iki yılda bitirecekmişim liseyi ama sistem bu kadarına müsaade ediyordu. Normal bir öğrenci gibi kucağımda kitap
Muhammed Yahya
Herkes anar ama kimse anlamaz
Anılarıyla konuşmak. Anılarında gezinmek. Anılarından hüzün veya tebessüm etmek... "Dün dündür bugün bu gündür" diyenlerin, "Ben bunlar gibi yapmam" diyenlerin, Kınayanların kınandıkları bu yüzden kınacıda kına kalmadı :) Yapmam diyenlerin yaptıkları, alışamam diyenlerin alıştıkları nankör günlerdeyiz... Yakınlaşmalarınız, ilişkileriniz verdiğiniz sözleriniz... Sattıklarınız, kiraladıklarınız, mobingleriniz den dolayı elimiz
Aytek Topçuoğlu
Hedonik Anarşist Politisizm! -1
Teknoloji ötesi çağda yaşıyor olduğumuz gerçeği ile, sizlere etrafımızda cereyan eden hadiseleri, başlıkta yer verdiğim 3 kavramdan oluşan yeni bir kavramsallaştırma ile açıklamaya çalışacağım. Bu üç kavram, aslında yeni toplumsal düzenimizin özetini ortaya koymaktadır. Toplumlardan, bireylere doğru sürüklenen dünyamızda, özellikle “Modernleşmesi” gerçekleşmemiş toplumlarda sonuçları itibari ile etkilerin ne kadar vahşi gerçekleştiğine hep beraber
Muhammet Şimşek
Çocukların Kimlik Gelişim Sürecinde Oyuncakların Rolü
Sevgili anne ve babalar, Çocuklarımız büyüdükçe, onların kişilikleri, karakterleri ve değer yargılarının nasıl şekilleneceğine dair düşünceler üzerimize gelmeye başlar. Bu düşünceler ve kimi zaman da kaygılar ile sürekli çocuklarımız için güzel bir şeyler yapmak isteriz. Hızla akıp giden zaman içinde kimi zaman aile, kimi zaman çevre, kimi zaman da medyadan diğer insanlara bakarak çocuklarımıza dair bir şeyleri kaçırıyor, eksik bırakıyor veya tam