Simon Shaheen’den “Müzikal Bir Yolculuk”

Tarihe damga vuran 10 suikast

Bu sanat eserlerinin icraatçilerinden birisi olan ve Arap seslerini Batı klasik ve caz ile birleştiren Filistinli-Amerikalı müzisyen Simon Shaheen ile sahne arkasından bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisi bir müzik yolculuğuna dair bilinmeyen nüansları paylaşıyor. Simon Shaheen neslinin en önemli ve ünlü Arap müzisyenlerinden biri ve Filistin’in simgesi, aynı zamanda da bir müzikal virtüöz.

Kuzey Celile'deki bir köyden büyük bir müzikal ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Shaheen, babasından ilham almış. “Beni klasik Arap müziğinin sırlarıyla tanıştırdı,” diyor Simon Shaheen ud oyuncusu, öğretmeni ve bestecisi olan babası Hikmat Shaheen için. Çocukluğundan beri Simon Shaheen'in sanatsal açlığı ve dinamik kişiliği, kültürel sınırlarının Filistin’den taşmasına yardımcı olmuş. New York'taki Columbia Üniversitesi'nden müzik bursu kazanmış ve daha sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşmiş. Ancak yeni nesil Arap müzikal yeteneği için doğduğu yer olan Filistin'den ve Ortadoğu'nun diğer bölgelerinden kopmadı. ABD'den Skype aracılığıyla Hayfa'daki potansiyel öğrencileri ile bir dizi müzik seçmeleri gerçekleştiriyor.

Boston, Massachusetts'teki kendi müzik üssünden Shaheen, geleneksel Arap müziğini Batı klasik ve caz ile birleştirme konusunda uzmanlaşmış; ve onun benzersiz tarzı dünyanın dört bir yanından takipçileri çekmiş. Shaheen, 20 yılı aşkın bir süredir Massachusetts'in kırsalındaki bir merkezde bir hafta süren Arapça müzikallere de liderlik ediyor. Shaheen, “Bu müzikaller, Arapça müzik teorisini yenilikçi bir şekilde ve farklı bir bakış açısıyla tanıtmak içindir” diyor. Başarılı genç müzisyenler için Simon Shaheen, yeni nesile büyük bir armağan ve en önemli müzik öğretmenlerinden biri olma niteliğinde.

Shaheen, “Mısır, Suriye ve Filistin müziği, Lübnan, Fas, Tunus ve Irak müziği gibi farklı ülkelerden farklı müzik fikirlerini kullanmayı seviyorum” diyor. Şöyle ekliyor: “Elbette, bu müzik stillerinin çoğunun çok ortak noktası var, ancak farklılıklar da var.”

Kemancı Layth Sidiq, Shaheen'in çekimlerine katılmış ve “Simon ile Arapça müziğe daha da derinlemesine girdim, bu da benim müzik köklerimi takdir etmemi sağladı. Bu, beni başkalarıyla paylaşmadan önce içimdeki Arapça müzik anlayışımı genişletmeye teşvik etti. Aynı zamanda diğer müzik ve kültürleri öğrenebilir ve mümkünse ikisini birleştirebilirim” diyor.