Süleymani Operasyonu ve Irak’taki İran Nüfuzu
İran için “Irak Şia’sı”nın, İran sınırları dışında yaşayan Şii topluluklar arasındaki en önemli topluluk olduğu söylenebilir. Irak’taki Şiiler Irak iktidarını ellerinde tutarak Irak’ı İran etrafında dönen güdümlü bir ülke haline getirmişler. Irak’ın, İran için vazgeçilmez hale gelmesinin üç ana unsura bağlamak mümkündür: Birincisi Ortadoğu’daki İran nüfuzunun genişletilmesi için önemli bir geçit noktası ve savaşçı toplama kaynağı. İkincisi ekonomik olarak Amerika’nın uyguladığı ambargoyu hafifletmek için hem önemli bir pazar hem de para kaçakçılığı yolu ile sıcak doların önemli bir kaynağı. Üçüncüsü ise Kerbela, Necef ve Bağdat gibi şehirlerdeki, Şiiler için kutsal sayılan, Ehl-i Beyt imamlarının mezarlarının bulunması ve bu mezarları, İran’ın kendi kontrolünde bulundurma isteğidir. İran, bu nedenlerden dolayı, Irak Şia’sının kendisine olan bağlılığını artırarak Irak’taki nüfuzunu genişletmişti.
Irak Şia’sına gelince onları yönlendiren iki duygu vardır. Birincisi Şiilik kimliklerinden kaynaklanan mezhepçilik duygusu. Bu duygu Şiilik kimliğini tehlikede hissettikleri zaman yükselmektedir. İkinci ise Iraklılık kimliklerinden kaynaklanan vatani duygudur. Bu duygu ise kendilerini güvende hissettikleri zaman yükselmektedir. Mezhep duygularında İran’a bağlı oldukları gibi vatani duygularında Irak kimlikleri ön plana çıkmaktadır. Bu yüzdendir ki Şii olarak kendilerini tehlikede hissettikleri zaman ilk sığınacakları mercî İran’dır. İŞİD tehlikesinin yükseldiği sıralarda güvende hissetmedikleri Şiilik kimliklerini korumak için İran’dan destek istemişlerdir. Böylece İran kontrolünde Irak’ta bir dizi Şii milis güç oluşturulurmuş ve bu oluşumlar İranlı uzmanlar tarafından eğitilmiştir. Hatta İŞİD ile mücadeleyi Kasım Süleymani’nin kendisi yönettiği söylenmektedir.
Ancak mezhebi açıdan kendilerini güvende hissettikleri zaman İran’ın da olasa Irak’taki yabancı nüfuza karşı çıkabilirler. Bu durum İŞİD tehlikesinin Irak’ta bitmesi sonrasında net bir şekilde görülmüştür. Zira Süleymani’nin öldürülmeden önceki sürece bakarsak Irak Şiilerinin arasında bir “İran Nüfuzu” karşıtlığı oluşmuştu. İran nüfuzuna karşı koymak için halk meydanlara inerek eylemler gerçekleştirmiştir. Eylemciler, İran’a göbekten bağlı olan Irak Hükümeti’nin istifasını, Irak’ta İran nüfuzunun son bulmasını ve İran’ın, Irak’ta yıllarıdır oluşturmaya çalıştığı mezhepçilik temeline dayalı yönetim sisteminin değiştirilmesini istemişler. Hatta bu eylemlerdeki daha önemli gelişmelerden birisi ise İran konsolosluklarının basılarak ateşe verilmesi ve İran Devrim Lideri Hameny’in fotoğraflarının yırtılarak ayaklar altına alınmasıdır.
İŞİD tehlikesinin son bulması ile Şiilik kimliklerine yönelik tehdit kaygıları ortadan kalkan Irak Şia’sının geçtiğimiz aylarda İran karşıtı eylemlere başlaması, Suudi Arabistan’ın teşvikleri ile de Ortadoğu’da İran nüfuzunu sınırlandırmaya çalışan ABD tarafından yanlış değerlendirilmiş olmalıdır ki Irak Şialarının İran’a karşı olduğu düşüncesine kapılmıştır. Tam da bu zamanlamada Şam’dan Bağdat’a geçen General Kasım Süleymani’yi hedef alarak kendisi ile birlikte Iraklı bazı üst düzey milis liderlerini de bir hava saldırısı ile öldürmüştür. ABD’nin böyle bir saldırı girişimine girmesi için bir kaç gün önce İran’a bağlı bazı militanların ABD konsolosluğuna saldırması bu operasyona zemin hazırlamıştı.
Süleymani’ye gelince O, sadece bölgedeki İran nüfuzunun bir sembolü değil aynı zamanda bölgedeki Şiaların nerde ise bir “Mehdi”si haline gelmiştir. Bölgedeki krizlerde önemli roller üstlenerek savaş meydanlarında da bulunmuştur. Bu rolleri sayesinde bölgedeki Şiilerin gözünde bir kurtarıcı olarak görülmüştür. Süleymani bölgedeki Şiiler üzerinde büyük bir nüfuza sahip olmuş ve özellikle Irak’taki hükümeti oluşturan Şii siyasiler ile çok güçlü ilişkiler geliştirmiş, hatta bazı Iraklı Şii liderler onu rol model olarak almışlardır.
Süleymani ile bazı Iraklı Şii milis liderlerinin Amerika tarafından öldürülmesi, Irak Şiilerinin Şiilik kimlikleri konusunda tekrar kaygılarını alevlendirmiştir. Böylelikle Şiilik kimliği konusunda başları sıkışan Iraklı Şiiler her zamanki gibi İran’a yönelmişler. İran ise bu krizi kendi lehine çevirmekte başarılı bir şekilde yönetebilmiştir. Hem Irak’ta hem İran’da milyonlarca insanın katılımını sağlayarak Süleymani’ye büyük cenaze törenleri düzenlemiş ve cenazeyi bir kaç gün defnetmeyerek gündemde sıcak tutulmasını sağlamıştır. Böylece Irak Şiilerinin Şiilik duygularını yükseltmiş ve nerede ise bir ay önce Irak’taki İran nüfuzunun son bulması için sokaklara dökülen Iraklı Şiiler şimdi Amerikan güçlerinin Irak’tan çekilmesini istemektedirler.
Sonuç olarak İŞİD tehlikesine ortadan kaldırmakla Irak’taki İran nüfuzuna karşı bir darbe indiren ABD yanlış hesaplar sonucunda Kasım Süleymani’yi öldürerek bu nüfuzun tekrar canlanmasına yol açmış oldu.
Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:33 | ||
Öğle | 12:39 | ||
İkindi | 15:13 | ||
Akşam | 17:35 | ||
Yatsı | 18:58 |