TARİH Takip et

Bolşevikler safında savaşan ve ismi çok fazla bilinmeyen ama literatürlerde heretik (sapkın) tarikat olarak geçen iki Sufi tarikatı, Veysiler ve Laçiler'in kısa hikayesi 20. Yüzyılda Rusya ve Orta Asya’da çok geniş kitleler arasında yayılan tasavvufun seyrine dair önemli ipuçları veriyor.

1947'de Hindistan Yarımadası'nın Hindistan ve Pakistan olmak üzere iki egemen devlete bölünmesiyle modern tarih sahnesinde görülen en büyük göç olaylarından biri yaşandı.

Son dönem Osmanlı alimlerindendir Muhammed Zâhid Kevserî, Kafkasya işgalinden dolayı Düzce’ye göçmüş bir aileye mensuptur.

İbn Haldun, Mukaddime adlı eserinin ikinci kısmında özellikle bedevilik ve hadarîlik konusunu işler. İbn Haldun, bu yolla kuşkusuz açıklamak istediği görüşün temelinde yer alan terimleri apaçık biçimde ortaya koymayı amaçlar.

İstanbul'da yer alan ve Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii ve Aya İrini Kilisesi gibi önemli yapıların bulunduğu Tarihi Yarımada'nın altındaki gizemli yapılar, bir bölümü botla yapılan yolcukla görüntülendi.

Bir Osmanlı vatandaşı olarak başladığı yaşamını, -bir dünya vatandaşı olarak- İstanbul’a çok benzeyen Lizbon’da noktalayan Calouste Gülbenkyan, uluslararası güçlerin petrol yarışında fazla tanınmayan kritik bir başrol oyuncusuydu.

Çeşitli nedenlerle Avrupa’da toplanan ve bilhassa Sultan İkinci Abdulhamid’in iktidarına karşı muhalefet ortak paydasında bir araya gelen “Jön Türkler”, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış döneminin belki de en önemli toplumsal hareketini oluşturuyordu. İlginçtir, aynı yıllarda, Arap dünyasının kendi içinde de, Arap milliyetçiliği ortak paydasında buluşan bir grup daha yeşermeye başlıyordu ve isimleri de aynıydı: “Fetât”, yani “Genç Araplar”.

Bazı kaynaklara göre, Fâtımî komutan Cevher es-Sıkilli Kahire’nin inşasına başladığı sırada ufukta yükselmekte olan Mars’ı gördü ve bu gezegenden ilhamla şehre “Kahire” adını verdi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin Türkiye’ye kazandırılmasında tüm ülkelerle iş birliği içinde olduklarını belirterek, “Bu yıl içinde bir müjdemiz olacak, yine ülkemize getirilecek eserler olacak. Çalışılan dosyalarımız var, bütün ülkelerle iş birliği içindeyiz.” dedi.

Muhammed Şerîf Fârûkî, 24 Ekim 1920’de, doğduğu Musul civarında Iraklı bir Arap kabilenin yaptığı baskında öldürüldüğünde sadece 29 yaşındaydı.

Mersin'in merkez Yenişehir ilçesinde bir mağara içerisinde yaklaşık 8 bin yıllık olduğu tahmin edilen figürler bulundu. Kayaların üzerine çizilmiş hayvan figürleri arkeologları heyecanlandırdı

Yıldız Şale'deki yerine taşınmak üzere onarımı yapılan 468 metrekarelik tarihi Hereke halısı, köşkte devam eden restorasyon işlemlerinin tamamlanmasının ardından ait olduğu tören salonunda sergilenecek.