Bi dostunuza karşı "Güven"iniz gitti mi, artık her şey gidiyor!..
Ardında neredeyse hiç bir şey bırakmıyor güven, giderken..
Ne yürekte samimiyet kalıyor, ne bakışlarda sıcaklık..
Ne yapabileceğiniz fedakarlıklardan eser kalıyor, ne de ona yönelen oklara gözünü kırpmadan göğüs germe içtenliği..
Öyle suyun kaybolup gittiği kupkuru dereye dönüşüveriyor, güvenin kaybolup gittiği yürek..
Zor günde derdini paylaşabildiğin, darda kalınca kanatlarının altına sığınabildiğin, sırrını muhafaza eden, varıyla yokuyla yarana merhem olmaya çabalayan, sohbetiyle gönlün genişleyen, varlığıyla huzur bulduğun bir dostu, güvensizliğin pençesine düşürdün mü, bil ki; dünyanın en kıymetli hazinesini kaybettin!..
* * *
Kolay mı hakiki bir dost kazanmak?
Özveriyle fedakarlık etmeden dost kazanılır mı?
Bedel ödemeden, zor zamanda duruşunu göstermeden dostluk kurulur mu?
Bazen madden, bazen manen bir darlığını genişletmeden, bazen dostun için keyfini bozmadan, bazen külfete girmeden, dostluk kavileşir mi?
İmtihandan geçmeden dostluk perçinlenir hiç?
Öyle kolay mı?!..
* * *
Zorda kaldığı gün, gözün göre göre yanında olmazsan, o dostluk olmaz!
Sırrını ifşa ettiğin, vefasızlık ettiğin gün, o dostluktan eser kalmaz!
Onun olmadığı bir toplulukta, kimileri ağız dolusu itibarsızlaştırmaya çabalarken, sessiz kalırsan, gayrı dostluktan bahsetmek imkansız olur!
İyi niyetini suistimal etmeye, itibarından menfaat devşirmeye kalktığın gün, dostluğun yerinde yeller eser!
Haa, fedakarlıkları göze almadan, can-ı gönülden yüreğinle sevmeden, kendin için istediğini onun için de gönülden istemeden, dualarına yerleştirmeden, dilinle ne dersen de, hiç inandırıcılığı da olmaz, söyliyeyim!
Kandırdığını sanıp da, kendini kandırma boşuna sakın!
Samimiyetin, sesinin titreşimlerinden, bakışının derinliklerinden kendini ele verir!..
Hülasa;
1- Güven gitti mi, bilesin; her şey gitti!..
2- Dostluk, bedel ister, fedakarlık, özveri ister!..