Atakan’ı artık ülkede bilmeyen yok. Farklı bakış açıları ile herkesin kendince eleştirdiği Atakan ve Atakan gibi diğer yavrularımız, bu ülkenin geleceği. Birkaç on yıl sonra kimisi doktor olup şifa bekleyenlerin müjdecisi olacak. Kimisi arabanızın tamircisi, kimisi çocuklarınızın öğretmeni, kimisi de günlük ekmeğinizi üretecek fırıncı…
Çocuğunuzu güvenle teslim edeceğiniz bir öğretmen, arabanızı hilesizce tamir edecek bir usta, boğazınızdan sağlıcakla geçecek ekmek, sağlığınızı güvenle ellerine bırakacağınız bir doktor…
Yaşamımızda bu güven temelli ilişkilerin olması istiyorsak öncelikle işini iyi yapan bireylere ihtiyacımız var. Bir işi iyi yapmak da iyi bir öğretim sürecinden geçmek anlamına geliyor. Peki yapılan işin iyi olması bir işi 4-4’lük yapar mı? Elbette bir yanı eksik kalır. Eksik kalan yan ise eğitim ile tamamlanır. Eksik kalan yan; adalettir, ahlaktır, vicdandır.. başka bir deyişle süperegodur.
İnsanın gelişim özelliklerini ve gelişim evrelerini göz önünde bulundurursak süperegoların geliştiği, ahlak kavramının soyut olmaktan çıkıp, çocuğun içselleştireceği bir şekle bürünmesi tam da 6 yaşından sonraya denk gelmektedir. 6 ile 13 yaş arasında ahlak, adalet, süperego gibi kavramların geliştiği bu dönemde treni kaçırırsak bir sonraki istasyonda yakalamamız ömür boyu çok zor görünmekte.
Atakan ve akranlarını ne yaparlarsa yapsınlar çocuk olarak görmek zorundayız. Atakan filozof değil, Atakan bilim insanı değil. Atakan çocuk. Ama farklı bir çocuk. Bu farklılıktan rant elde etmek için videosunu, fotoğrafını çekenler, röportaj yapanlar; rahat bırakın Atakan’ı. Filozof gibi davranıp sosyal çevresinden soyutlamayın. Oyun oynasın Atakan, yaşıtlarıyla ilişki kurabilsin.
Yoksa yaşıtları tarafından akran zorbalığına uğrayacak, akranları tarafından sevilen bir arkadaş olmayacak, arkadaşı olsa da pasif şiddet mağduru olacak. Akranlarıyla konuşacak ortak bir muhabbet konusu olmayacak. Kendinden yaşça büyüklerle konuşacak ortak bir muhabbeti olabilir. Ama büyükler de onu hep çocuk olarak görecek, aralarına almayacaklar.
Atakan da aslında farklı olmanın ve farklı hissedilmenin hazzını yaşıyor. Aynı durumda kim olsa hoşuna gider, egosu kabarır.
Bu böyle giderse Atakan kendini doğru yere konumlandıramayacak. Belki ilerde iyi bir psikiyatr olacak ama ömrü boyunca varoluşunun anlamını sorgulayacak. Varoluşsal bir sancı ile yaşamını devam ettirecek.
Diğer yandan da Atakan’ı kendi çocuklarına örnek gösteren aileler var. Siz de yapmayın, her çocuk bir birine benzemek zorunda değil, her çocuk kendine özeldir.
Ancak buradan Atakan’ı görmezden gelelim sonucu çıkarılmamalıdır, küçümsenmemelidir. Çünkü biz, genç bir ümmetiz. Üsame Medine’den Bizans’ın üzerine çıktığında 17 yaşındaydı, 61 yaşında Ebubekir’le 50 küsür yaşlarındaki Ömer de emri altında askerdiler. Bu ümmet genç ümmettir. İnsanlığın bütününü, kıyamete kadar ihtiva edecek hayat programı getirmiş olan Kuran-ı Kerim, genç beyinlerin daha rahat taşıyacağı bir program yüklüdür. Bunun için gençlerin ihtiva ettiği enerji, gençlerin başını çektiği hareketler Resurullah sav’den itibaren ümmetin hep umudu olmuştur.
Kıyamete kadar da böyle olacaktır. Bu kuralın tabii bir gereği olarak da Allah’ın yeryüzündeki hidayet nurunu söndürmek için Allah’tan ruhsatlı olarak iş gören iblisin de yeryüzündeki en büyük planları gençlik üzerindedir. Onun elinden gençlerin çektiği ihtiyarların çektiğinden daha fazladır. Fatih de, Fatih’ten sonraki nesiller de, 14 yaşında evrensel çapta kitaplar yazmaya başlayan Suyuti de öyle biridir.
Hasal el-Benna, ümmet-i Muhammed’in öldü zannedilen çağında, dünya Müslümanlarının tamamını kuşatacak projelerin sahibi olarak meydana çıktığında 22 yaşındaydı. Bu ümmet Fatih’inden alimine kadar genç bir ümmettir. Bunun için gencinden umutvar bir ümmettir. Gencini umutla büyüten bir ümmettir. Peygamber, Ebubekir’i de gençti, Ömer’i de... Ali’si çocuktu. Ama onların üzerine yaptığı yatırımla, kıyamete kadar sönmeyecek meşaleyi tutuşturmuştu.
Bu ümmetin cennetle müjdelenmiş 10 adamından 7 tanesi, henüz gençlik çağını bitirmemiş, Allah’tan cennet garantisi aldıysa, bu şu demektir ki; bu ümmetin cennete doğru giden yolunda, enerjilerin de, umutların da, pratik sonuçların da %70’i gençlerin üzerindedir.
Sözlerim sadece Atakan’a değil, sözlerim Atakan gibi bütün yavrularımıza.
Ancak tekrar başa dönersek; tam bir eğitim ve öğretim ile...
İlk öğretmen annedir. İlk okul ailedir. Atakan’ın öğretmeni sosyal medya değildir.
Sebahat 5 Yıl Önce
Bu yazında çok güzel maşAllah farklı açılardan olaya bakmayı çok iyi beceriyorsun
Buse G. 5 Yıl Önce
Atakan meselesi ülkenin gündemini günlerce meşgul etti. Ancak ile defa sizin gibi fıtrat üzerine bakan bir yazarla karşılaşıyorm. Bakış açınız harika. Ancak eşyanın amaç haline geldiği dünyada bu yazdıklarınızı idrak edebilecek topluluk çok sınırlı.
Besyo 5 Yıl Önce
Harika bir yazı olmuş örneklemeler cok güzel ama kısaca Atakan ı medya ele almasa bile çn olana almasa bile fıtrat geregi doğuştan bildiğini yapacak kimseyi umursamaz edası var üzerine cok konuşulur ama suan için genel manada yazı başarılı