-->
Mevzu TV | Mevzu sadece haber değildir.
2020-01-08 15:48:40

Tarafını seç

Özgün AKDENİZ

08 Ocak 2020, 15:48

Dünyada ve ülkemizde futbolun en popüler spor dalı olduğu, sosyo-kültürel anlamda kitleleri kontrol ettiği ve önemli bir ekonomik gücü barındırdığı; kısacası futbolun sadece futbol olmadığı yadsınamaz bir gerçek.

Futbol, Türkiye’de 7’den 70’e her kesimin ilgi odağı olduğu halde profesyonel anlamda sporcu yetiştirme yüzdemiz ne yazık ki düşük seviyelerde kalıyor. Peki, soruyorum size.. Futbolcu kavun, karpuz mu ki kendiliğinden yetişmesini bekliyoruz? Yoksa mevzuyu futbolcu yetişmiyor değil de, yetiştiremiyoruz olarak mı değerlendirmeliyiz?

Evet! Biz futbolcu yetiştiremiyoruz. Çünkü profesyonel futbolcuların yetişmesine olanak sağlayacak gelişmiş bir kültüre sahip değiliz. Bu yazımda yetiştirici antrenörlerin, alt yaş gruplarında edindikleri tecrübeleri uzun yıllar kullanmak yerine bulundukları pozisyonu basamak olarak görmelerinden kaynaklanan aksaklıklara değinmek istiyorum.

Öncelikle yetiştirici antrenör ile yarışmacı antrenör kavramlarını ayırt etmemiz gerekiyor. Nitekim yetiştirici antrenörler bambaşka meziyetlere sahip olmalı. İlgilendiği yaş grubundaki futbolcu adaylarının fizyolojisine, anatomisine, psikolojisine ve sosyolojisine hakim, onların her türlü ihtiyacına karşılık verebilecek donanıma sahip olmalıdır. Bu da ancak tecrübeli yetiştiriciler ile mümkündür. Tecrübeli ifadesinin altını dolduracak yetiştirici antrenörler ise gelişime açık, araştıran ve en önemlisi tutkulu olanlardır.

Altyapı denildiğinde akla gelen ilk kulüp tartışmasız Hollanda’nın Ajax kulübüdür. Hatta Hollanda’da doğan bebeklerin anne-baba demeden önce Ajax dediği ile ilgili yaygın bir mizah konusu bile vardır. Ajax’ın alt yapısındaki bu başarısı, tabi ki tesadüf olmadığı gibi, en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş muazzam bir organizasyondur.

Yazımın başında yetiştirici antrenörlerin mevcut pozisyonlarını basamak olarak kullanmak yerine, süreç içerisinde edindikleri tecrübelerden faydalanarak uzmanlaşmalarından ve bu deneyimi, tezgahlarından geçecek olan futbolcu adaylarını aktarmaları gerektiğinden bahsetmiştim. Bu düşüncelerimi desteklemesi açısından Ajax kulübünün U15 teknik kadrosunu incelediğimde 9 kişilik ekibin yaş ortalamasının 43 olduğunu, 35 yaş altı sadece 1 çalıştırıcının olduğunu gördüm. Ayrıca oyuncu izlemede görevli 3 yetkilinin yaş ortalaması ise 67. Bu bilgilerin ışığında Ajax’ın bünyesinde futbolcu yetiştiren hocaların farklı lig seviyelerinde A takım teknik direktörlüğü yapmak yerine sahip oldukları bilgi ve deneyimi genç oyuncuların profesyonel futbolcu olarak yetiştirilmeleri için kullandığını söyleyebilir. Hal böyle olunca diğer olumlu faktörler ile birlikte başarı da kaçınılmaz oluyor.

Ülkemizdeki kulüpleri göz önünde bulunduracak olursak, son yıllarda altyapı organizasyonu ile gündemden düşmeyen Altınordu Futbol Kulübü’nü örnek gösterebiliriz. Türkiye’nin dört bir yanında futbol okulları var. Bu sayede farklı coğrafyalardaki yetenekli ayaklara ulaşmayı ve onları iyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu mottosuyla Türk futboluna kazandırmayı hedefliyorlar. Altınordu Futbol Kulübü’nün altyapı organizasyonu düşünüldüğünde de, mesleki kariyerini yetiştirici antrenörlük üzerine inşa etmiş hocaları görmek mümkün.

Bu duygu ve düşüncelerle, genç antrenörlerimizin yetiştirici antrenör olmaya karar verdikten sonra vazgeçmemelerini, gayretle her yeni bilgi ve deneyimi birbirinin üzerine inşa ederek kariyerlerinde ilerlemelerini tavsiye ediyorum.

Yorumlar (2)

Volkan uzunoğlu 5 Yıl Önce

Çok güzel bir anlatım olmuş.

Volkan uzunoğlu 5 Yıl Önce

Çok güzel bir anlatım olmuş.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.