Vay efendim, yeni nesil nereye gidiyor! Kardeşim, yeni neslin bir yere gittiği yok. Onları yetiştiren anne-babalar ve eğitimciler olarak bizler değil miyiz?
Doğru yaptığımızı zannettiğimiz yanlışları görmezden mi geleceğiz? Onların hayatlarını inşa ederken haddinden fazla korumacıyız. Hayata hazırlanmasından sorumlu olduğumuz çocukları sırtımızda taşımak yerine, kendi ayakları üzerinde durabilme yetilerini geliştirmemiz gerekiyor. Günümüzün en büyük sosyal problemlerinden bir tanesi ebeveynlerin çocuklarını hayata hazırlamak yerine hazıra alıştırmalarıdır. Nitekim bugünün minikleri, aileleri tarafından cam fanusa konulmuşçasına bir hayat sürüyor. ‘’Aman, düşmesin! Dur! Ben yaparım’’lar, bu çocuklara zarar veriyor. Bi' bırakın, düşsün ve düştüğü yerden kendisi kalksın. Bi' bırakın, üşüsün ve üşüdüğünde kendisi önlem alsın. Çocuklarımız için büyük, aslında küçük olan kayıplar onların yaşamları boyunca sırtlarında taşıyacakları, heybelerine katacağı en kıymetli azıktır.
Düşünün, futbol okuluna giden 7 yaşındaki bir çocuk penaltı kaçırıyor. Aman Allah’ım! Bu ne büyük bir acı… Ağlıyor! Eve gidiyor; canı sıkkın, morali bozuk, üzgün ve mutsuz. Bu travma ne zamana kadar sürüyor biliyor musunuz? Bir sonraki penaltı atışını gole çevirene kadar. Sonrası ne mi? Bizim futbol hastası evlat, hayatın içinde kaybetmenin de olduğunu öğreniyor. Kaybetse bile ümitvar olduğu sürece kazanabileceğini, düştüğünde kendi başına kalkabileceğini öğreniyor.
Sorumluluk alan ve sorumluluklarının farkında olan çocuklara ihtiyacımız var. Küçük yaşlardan itibaren evde ya da dışarıda gerçekleştirebilecekleri basit görevler, onların hayata hazırlanması noktasında büyük mesafe kat etmelerini sağlayacaktır. Bizler, onlara gerekli ortamı sağlamak ve rehberlik etmekle mükellefiz.
Evin afacanı çikolata paketini açamadığı için sizden yardım istiyor. Biliyorsunuz ki onun minik parmakları henüz bu iş için hazır değil. O halde ufak bir dokunuşla işi kolaylaştırabilirsiniz ama finali siz değil, kendisi yapar. Hazırın sunulması, onlara sadece tembelliği öğretir. Oysa bir işi bitirmenin verdiği haz, onun hayata olan bütün motivasyonunu olumlu etkiler.
Her anne babanın hayalidir ‘’kendi ayakları üzerinde duran çocuklar" yetiştirmek. Eğer bunu gerçekten istiyorsanız tedbir alın. Bırakın çocuğunuzun ödevlerini yapmayı, bırakın yatağını toplayıp ayakkabılarını bağlamayı. Güvenin onlara. Emin olun, potansiyelleri tahminlerinizin çok üzerinde. Fırsat verin, sabredin, gölge gibi takip edin ama bunu sadece siz bilin. Kaybettiklerinde üzüntüsünü paylaşın ama kazandıracak hamleyi onlardan bekleyin. Kazandığında sevincine ortak olun ama zafer sarhoşu olmalarına müsaade etmeyin.
Mustafa Demir 5 Yıl Önce
Güzel bir yazı. Teşekkürler hocam.
Volkan uzunoğlu 4 Yıl Önce
Harika bir yazı
Volkan uzunoğlu 4 Yıl Önce
Harika bir yazı