24 Şubat - 1 Mart 2020 tarihleri arasında kutlanacak olan 31. Vergi Haftası'na değinen Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak: “Kamu hizmetinin en önemli kaynağı, devletin en büyük gücü vergidir.” şeklinde bir ifade ile aslında vergilerle ayakta kalan ya da kalmaya çalışan bir Türkiye olduğu gerçeğini en üst makamdan haykırmış oldu. Türkiye’nin ekonomik parametrelerine, büyüme oranına, enflasyon ve kur dalgalanmasına baktığımızda ciddi anlamda bir endişe hâli gözümüze çarpıyor. Satın alma gücünün azaldığı, iflas eden vatandaşların intihar ettiği ve 35-40 milyon insanın asgari ücretle yaşamını sürdürdüğü bir Türkiye’de, devletin en büyük gücü vergi ise iki acı durumla karşı karşıya olduğumuzu bilmemiz gerekiyor.
Birincisi: Bu kadar ezilen ve kıt kanaat geçinmeye çalışan vatandaştan bu denli fazla vergi alınıp büyük bir güç elde etmeye çalışan bir ülke ZALİM’dir.
İkincisi ise; en büyük gücü vergiden oluşan bir ülke üretemeyen, kalkınamayan bir ülke konumundadır. Bu da demektir ki ekonomide dışa bağımlı bir konumdadır.
Buradan “Vergiler, asla ama asla bir ülkenin en büyük gücü olmamalıdır.” sonucuna varabiliriz.
Nedir Bu Vergi?Anayasanın 73. Maddesinde, “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.” İbaresi olduğunu ifade ettikten sonra vergiyi, “Kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre ödediği parasal değerdir.” şeklinde tanımlamamız mümkündür. Bu tanımımızda da görüldüğü üzere vatandaşın zor günler geçirdiği bir dönemde vergiyi, devletin en büyük gücü olarak göremeyiz.
Verginin, devletin en büyük gücü olarak görmekten daha acı bir şey varsa o da hiç kuşkusuz vergilerin %60’ının dolaylı vergilerden oluşmasıdır. Dolaylı vergilerin en büyük özelliği aynı kişilerden ve aynı mal üzerinden tekrar tekrar alınıyor olmasıdır. Dolayısıyla dolaylı vergi ne kadar fazla ise anayasaya o kadar fazla aykırı hareket ediliyor demektir. Çünkü mali güce göre vergi ödeme kriteri çiğnenmiş olunuyor.
2019 Yılı bütçesini incelediğimizde 756,5 Milyar liralık bir vergi geliri olduğunu görüyoruz. Peki ödediğimiz bu vergilerimiz nereye ve nasıl harcandı? Buyurun hep beraber bakalım.
756,5 Milyar TL vergi gelirinin 120 Milyar TL’si Faize ödenmiştir. Bu da, tüm vergilerin %15’inin faize ödendiği anlamına geliyor. 756,5 Milyar TL vergi gelirinin 150 Milyar TL’si Eğitime harcanmıştır. Bu da, tüm vergilerin %20’sinin eğitime harcandığı anlamına geliyor. 756,5 Milyar TL vergi gelirlerinin 150 Milyar TL’si Sağlık alanına harcanmıştır. Bu da, tüm vergilerin %20’sinin sağlık alanına harcandığı anlamına geliyor. 756,5 Milyar TL vergi gelirinin 50 Milyar TL’si yatırıma harcanmıştır. Bu da, tüm vergilerin %7’sinin yatırıma harcandığı anlamına geliyor. *Yukarıda ifade ettiğim sayısal veriler yaklaşık değerlerdir. Kesin değerleri ifade edemiyorum çünkü maalesef kurumlarımız yeterince şeffaf değiller.Şöyle bir bakıldığında, bu ülkenin geleceği olan gençlerin eğitimi için, vatandaşların sağlığı için ve ülkenin kalkınması için yatırımlara ayrılması gereken vergilerimiz faize ödenip yok oluyor.
VERGİ HAFTANIZ KUTLU, VERDİĞİ VERGİYİ SORGULAYANINIZ ÇOK OLSUN.